“`html
Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, Altın Koza ve Yaşar Kemal Vakfı iş birliğiyle düzenlenen Yaşar Kemal Sanat Günleri, Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen “Yaşar Kemal İle Dünden Yarına-Çukurova’nın Sesleri” adlı panel ile başladı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yaşar Kemal Vakfı Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli, Yaşar Kemal Günleri’nin başlangıcına dair anekdotlar paylaştı. Gökçeli, “Bundan 10 yıl kadar önce Zeydan Başkan’la tanıştık. O günden itibaren birlikte birçok projeye imza attık. Adana’yı Türkiye’nin kültürel haritasında hak ettiği yere taşıma mücadelesinde hep Yaşar Kemal’in değerlerini yanımızda hissettik” diyerek vakfın önemli çalışmaları için Zeydan Başkan’a teşekkür etti.
YARATARAK VE ÜRETEREK ÖĞRENME FELSEFESİ ÇOK ÖNEMLİ
Gökçeli, yaşanılan kültürel mirasın önemine değinerek, “Somut Olmayan Kültürel Miras dediklerinde Binboğalar Efsanesi üzerinden ilerliyoruz. Yaşar Kemal’in önem verdiği yolları takip ediyoruz. Yaratıcı sürecin, öğrenmenin bir keşif süreci olduğuna inanıyoruz. Adana’nın sesli kültürel mirası, hayatın çeşitli acılarını ve sevinçlerini yansıtan nesneleri barındırıyor. Bu açılışla birlikte gençlerin çevrelerine dair keşfetme heyecanında büyük bir ilerleme kaydedeceğine inanıyorum” şeklinde ifadelerde bulundu.
OKUYAN İNSAN KENDİNİ AŞIYOR VE YAŞAR KEMAL OKUMAK BENİM KARAKTERİMİN OLUŞMASINA KATKI SAĞLADI
Başkan Zeydan Karalar da, göz önünde büyütülen önemli meselelerden birine dikkat çekerek kendi çocukluğundan kesitler sundu. “Ben, 10 çocuklu ailenin 6. çocuğuyum. Geçim zorlukları içinde büyüdüm ve kitap okumak o dönemde kolay değildi. Ancak, kitap okumanın insanı geliştiren en önemli olgu olduğunun farkındaydım. Çocukluğumda Yaşar Kemal’in ‘İnce Memed’ romanı benim hayatımı değiştirdi. Bu kitap, benim karakterimin olgunlaşmasında önemli bir rol oynadı,” diyerek kendi okuma serüveninin etkilerini paylaştı.
Yaşar Kemal’in hayatındaki zorluklara ve edebiyatına da dikkat çeken Karalar, “Küçüklüğünde babasının öldürülmesi gibi travmalar yaşadı, ancak bu duruma rağmen dünyanın en büyük yazarlarından biri olmayı başardı. Nobel Edebiyat Ödülü alamamış olması, edebiyatının değersiz olduğundan değil, başka dinamiklerden kaynaklanıyor,” dedi. Bu bağlamda, Karalar, Yaşar Kemal’in ödülü hak ettiğini vurguladı.
ÇUKUROVA’YA, ADANA’YA, İNSANA DAİR HER ŞEYİ İNANILMAZ BİR GÜÇ VE ETKİYLE ANLATIR
Karalar, Yaşar Kemal’in eserleri aracılığıyla vermiş olduğu derin mesajlara da değinerek, “Adana ve Çukurova’nın sosyal ve kültürel yapısını, insan ilişkilerini, doğayla olan ilişkileri, çeşitliliği ve eşitsizliği benzeri bir güçlü anlatımla başka bir yazarda bulmak mümkün değil. Benim kişiliğimin oluşmasında katkısı olan Yaşar Kemal’i her zaman rahmetle, minnetle anacağım,” şeklinde duygularını ifade etti.
İKİNCİ İNCE MEMED KÜTÜ