Dünya Bankası, en yoksul 75 ülkenin yarısının, en zengin ekonomilerle giderek artan bir gelir farkıyla karşı karşıya olduğunu raporladı. Banka, “Büyük Tersine Dönüş: Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA) Ülkelerinde Beklentiler, Riskler ve Politikalar” başlıklı raporunu yayımladı. IDA’dan hibe ve sıfır ile düşük faizli kredi almaya uygun 75 ülkenin karşı karşıya olduğu fırsatlar ve risklerin değerlendirildiği raporda, 2020-2024 yıllarında IDA ülkelerinin yarısında kişi başına düşen ortalama gelirin zengin ekonomilere göre daha yavaş arttığı belirtildi.
Raporda, bu ülkelerin genç nüfusları, zengin doğal kaynakları ve bol güneş enerjisi potansiyelinden tam anlamıyla yararlanmanın olumsuzlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olabileceği vurgulandı. Üç IDA ülkesinden birinin Covid-19 salgını öncesindekinden daha fakir olduğu kaydedilen raporda, aşırı yoksulluk oranının dünyanın geri kalanındaki ortalamanın 8 katından fazla olduğu aktarıldı. IDA ülkelerinde her 4 kişiden 1’nin günde 2,15 doların altında bir gelirle yaşam mücadelesi verdiği, açlık veya yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalan insanların yüzde 90’ını oluşturduğu belirtildi.
Bu ülkelerde mevcut kalkınma ve altyapı açıklarının kapatılması ve iklim değişikliğine karşı dayanıklılık oluşturulması için gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 10’una tekabül eden bir yatırım gerektiği ve uluslararası mali desteğe ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. IDA ülkelerinin ilerleme kaydetmek ve “uzun süreli durgunluk” riskini azaltmak için önemli miktarda destek alması gerektiği belirtildi. IDA ülkelerinin yarısından fazlasının Sahra Altı Afrika’da bulunduğu, Doğu Asya ve Latin Amerika gibi bölgelerde de yaygın olduğu raporda yer aldı.
Bu ülkelerin 31’inde kişi başına düşen gelir yılda 1,315 doların altında bulunuyor ve 33’ünün kırılgan ve çatışmalardan etkilenen devletler olduğu belirtiliyor. Dünya Bankası’nın raporuna göre, bu ülkelerin gelişim sağlayabilmesi ve uzun süreli ekonomik durgunluk riskini azaltabilmesi için uluslararası toplumdan daha fazla yardım ve destek alması gerekiyor. Sonuç olarak, en yoksul ülkeler ile zengin ekonomiler arasındaki gelir farkının açıldığına dair endişelerin arttığını belirten rapor, bu eşitsizliği azaltmak için acil önlemlere ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
