CHP milletvekili Turan Taşkın Özer, sabah saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)‘ye düzenlenen ikinci dalga operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Özer, bu operasyona dair yaptığı yorumda, “Biz bu şafak operasyonlarının ilhamını hangi mirasınızdan aldığınızı çok iyi biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Özer, konuşmasında, İBB bürokratlarının istenildiği an ifadeye çağrılabileceğini ve hesap vermekle yükümlü olduklarını belirterek, bu kişilerin evlerinden “operasyon” adı altında gözaltına alındığını vurguladı. Yandaş medyaya kamuoyu oluşturmak amacıyla çeşitli bilgilerin sızdırıldığını ifade eden Özer, bu tarz operasyonların ardındaki motivasyonları sorguladığını dile getirdi.
Özer’in açıklamalarında öne çıkan noktalar arasında, İBB’nin çalışamaz hale getirilmesinin İstanbul’daki 16 milyon yurttaş için en büyük zararı teşkil ettiğini belirtmesi yer aldı. “Bu millet bunu unutmayacaktır” diyerek, yapılan baskı ve operasyonların halk tarafından daima hatırlanacağını ifade etti. Ayrıca, siyasette yaşanan bu tür depressyonların yargıyı alet ederek ve çeşitli kılıflar altında yürütülen siyasi operasyonlarla gözlerden kaçırılmaya çalışıldığını dile getiren Özer, buna izin vermeyeceklerini vurguladı.
Özer, “Ne yaparsanız yapın, hangi karanlık planı düşünürseniz düşünün bu siyasi ve kurumsal çürümeyi bitireceğiz.” dedi. Bu şekilde bir mücadele içinde olduklarını dile getirirken, İBB’nin ve bürokratlarının üzerine yapılan baskılara karşı kararlılık mesajı verdi.
Bu açıklamalar, Türkiye’deki siyasi tartışmaların ve özellikle yerel yönetimlerin durumunun altını çizen önemli bir nokta olarak öne çıktı. Özellikle son dönemde yaşanan siyasi operasyonlar ve bunların medyadaki yansımaları, kamuoyunda merak uyandıran bir konjektür oluşturdu. Özer’in konuşmalarında belirttiği “şafak operasyonları” ifadesi, toplumda yaşanılan baskı ve yargının nasıl siyasallaştığına dair önemli bir eleştiri olarak algılandı.
CHP’li Özer’in bu yorumları, İstanbul’daki yerel yönetimle merkezi hükümet arasındaki ilişkilerin ne kadar gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür operasyonların, yalnızca belirli bir parti veya grup için değil, genel anlamda Türkiye’ye olan etkileri üzerine de düşülmesi gereken önemli bir konudur. Buradan hareketle, Türkiye’de adalet sisteminin işleyişi ve kamu yönetiminin üzerindeki siyasi baskılar, tartışılmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Turan Taşkın Özer’in açıklamaları, siyasi alanın ne denli karmaşık ve gergin olduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve mevcut yönetim ile ilgili tartışmalar, toplum üzerinde ciddi etkilere sebebiyet vermektedir ve bu tartışmalar, gelecekteki siyasi gelişmelerin de habercisi olabilir.