İktidarın ekonomik krizin faturasını yoksulların ve çalışanların sırtına yıktığı Türkiye’de, geçen yıl zenginlerin servetleri büyük ölçüde arttı. Kişi başına düşen gelir 307.952 TL (13.110 dolar) seviyesinde kalırken, en zengin yüzde 5’lik kesimin yıllık geliri 816.219 liraya ulaştı. Buna karşılık en yoksul yüzde 5’lik kesimin geliri sadece 26.703 lira seviyesinde kaldı. Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 yılı anketine göre en zengin kesimin toplam gelirin yüzde 24.3’ünü alırken, en yoksul kesimin payı sadece yüzde 0.8 olarak belirlendi. Bingöl, bu gelir adaletsizliğinin farkının 30 katı aştığını vurgulayarak, Türkiye’deki vergi politikalarının gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirdiğine dikkat çekti.
Bingöl, 1958 yılında Hindistanlı iktisatçı Jagdish Bhagwati tarafından ortaya atılan “Yoksullaştıran Büyüme” tezinin Türkiye’de de 2020’li yıllarda gözlemlendiğini belirtti. Büyüme olmasına rağmen yoksul sayısının artması ve dar gelirli yurttaşların yardıma muhtaç hale gelmesi durumu üzerine sorular sordu. Bu durumun yoksulluğun artmasına nasıl neden olduğunu araştırdı.
Knight Frank’in 2024 Servet Raporu’na göre, Türkiye ultra zenginlerin servetlerinin en fazla arttığı ülke konumunda. 2023 yılında 30 milyon doların üzerinde servete sahip olanların sayısı 1.932’ye yükseldi. 2022’de bu rakam 1.791 idi. Türkiye, 30 ülke arasında yüzde 9.7’lik servet artışıyla zirvede yer aldı. Ultra zenginlerin sayısında 2028’e kadar yüzde 42.9’luk bir artış beklentisi içinde olduğu belirtildi. Türkiye, Hindistan ve Çin’in ardında ultra zenginlerin sayısının en çok arttığı üçüncü ülke olarak raporda yer aldı.
Bu veriler, Türkiye’de uygulanan vergi politikalarının gelir adaletsizliğini derinleştirdiğini gösteriyor. Gelir dağılımındaki bu adaletsizliğin toplumsal ve ekonomik dengeleri olumsuz etkilediği belirtiliyor. Gelecekte daha adil ve eşitlikçi bir ekonomik sistem için reform ve politika değişikliklerinin önem taşıdığı vurgulanıyor.
