Zafer Partisi İstanbul Gençlik Kolları’nın sosyal medya platformunda, DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatının ardından yapılan “sarı torba” ve “Sırrı” ifadelerini içeren paylaşımlar büyük bir tepki ile karşılık buldu. Bu durum, partinin iç dinamiklerinde tartışmalara neden oldu. Söz konusu paylaşımlar, kamuoyunda, özellikle sosyal medya kullanıcıları arasında tartışmalara yol açtı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu paylaşımlar hakkında bir soruşturma başlatıldığını belirtti. Bu gelişme, Zafer Partisi’nin sosyal medya platformundaki imajı üzerinde ek baskılar yaratırken, partinin üst yöneticilerinden de ardı ardına açıklamalar gelmeye başladı. Özellikle Ümit Özdağ’ın liderliğindeki partinin iletişim stratejileri bu olayla birlikte yeniden gözden geçirilmeye başlandı.
Zafer Partisi’nin resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, söz konusu paylaşımların parti ilkeleriyle bağdaşmadığı vurgulandı. Açıklamada, “Bu sorumsuz davranış hakkında iç denetim süreci derhal başlatılmıştır” ifadesine yer verildi. Partinin etik standartlarına uygun iletişim ve siyasi ciddiyet ilkelerine vurgu yapıldı. Bu bağlamda, “Hiçbir bireysel tutum bu mücadeleyi gölgeleyemez” ifadeleri, partinin birlik ve beraberliğini koruma yönündeki kararlılığını göstermesi açısından önem taşıdı.
BAŞKAN KENDİNİ SAVUNDU
Yaşanan bu olayın ardından, Zafer Partisi İstanbul Gençlik Kolları İl Başkanlığı’ndan görevden alındığını duyuran Ege İşleyenel, “Söz konusu paylaşım kaldırıldı ve silindi. Bu paylaşım, Genel başkanın nasıl yanlış yönlendirildiğini ve kandırıldığını nasıl etkilediğini göstermektedir.” şeklinde açıklamada bulundu. İşleyenel, İstanbul Gençlik Kolları hesabından paylaşılan “sarı torba” gönderisinin bu olayın sebebi olduğunu ve görevden alındığını bildirdi.
Bu gelişmelerle birlikte, partinin söylemleri ve etkinlikleri üzerinde bir tartışma yaşanırken, Sırrı Süreyya Önder’in vefatının ardından yaşanan olayların nasıl sonuçlanacağı merak konusu oldu. Tüm bu olaylar, Zafer Partisi’nin gelecek hedefleri ve politikalarına ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle partinin gençlik kollarının, bu tür paylaşımlarla geleneksel ve muhafazakâr siyasi anlayıştan oldukça uzaklaştığı düşünülüyor.
Tüm bu olayların ardından, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, daha önce silindiği iddia edilen o tartışmalı gönderiyi yeniden paylaşarak dikkatleri üzerine çekti. Bu durum, partideki iç dinamiklerin yanı sıra, Özdağ’ın tutuklu oluşunun ardından genel kamuoyundaki akademik algısını etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.
Bu olayın sonuçları, yalnızca Zafer Partisi için değil, Türk siyasi yaşamında da önemli bir tartışma yaratma potansiyeline sahip. Siyasi partilerin sosyal medya stratejileri ve kamuoyuyla olan ilişkileri, bu tür hassas olayların ardından tekrar gözden geçirilmesine sebep olabiliyor. Zafer Partisi, yaşanan bu durumla birlikte, hem iç hem de dış politikada daha dikkatli bir tutum benimseme ihtiyacı duyuyor.
Ayrıca, sosyal medya kullanımıyla ilgili etik normların yetersizliğinin de tartışılması gerektiği anlaşılmakta. Paylaşımların yanlış anlaşılmalara sebep olabileceği gibi, aynı zamanda toplumsal duyarlılıkların da göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanmalıdır. Tüm bunlar, siyasi partilerin, özellikle de gençlik yapılanmalarının, sosyal medya politikalarını yeniden gözden geçirmelerine ve daha sorumlu bir iletişim dili benimsem