Yargıtay’ın Terör Suçları ile İlgili Kararları ve Son Gelişmeler
Yargıtay’ın terör suçlarıyla ilgili olarak yetkili 3. Ceza Dairesi, Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) sızdığı iddia edilen FETÖ mensubu Sefa Yunus Cihangir hakkında “casusluk” suçundan beraat kararı vermiştir. Bu karar, SABAH gazetesinin gündeme getirmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmiştir. Başsavcılık, Cihangir’in “siyasal ve askeri casusluk” suçundan aldığı cezanın Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onandığını bildirmiştir.
Buna ek olarak, Dumankaya Holding yöneticileri Halit Dumankaya ve Uğur Dumankaya, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmışlardır. Aynı suçtan Semih Serhat Dumankaya ve Ayla Dumankaya Pirinççi ise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası almışlardır. İstinaf mahkemesi bu cezaları onaylarken, Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise kararları bozmuştur. Başsavcılığın itirazı üzerine sanıklar hakkındaki cezalar onaylanmış ve holdingin iki şirketine de müsadere kararı verilmiştir.
Kararların Eleştirilere Neden Olması
Edinilen bilgilere göre, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği beraat kararları, MİT ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetiminde büyük rahatsızlık oluşturmuştur. Daha önce benzer konularda oluşmuş Yargıtay içtihatlarına rağmen verilen beraat kararları, “hukuk dışına çıkılıyor.” eleştirilerine yol açmıştır. Bu durum, yargı içinde var olan bazı farklılıkların ve görüş ayrılıklarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
PKK Dosyalarına Yıldırım Hızında Müdahale
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü PKK’ya ilişkin açılan ceza davalarında da önemli bir adım atmıştır. 3. Ceza Dairesi’nin “yetersiz delil” veya “örgüt üyeliği oluşmaz” gerekçeleriyle bozduğu 35 PKK dosyası, başsavcılığın temyiz başvurusu ile yeniden 3. Ceza Dairesi’ne taşınmıştır. Başsavcı Muhsin Şentürk’ün bu hamleleri, yüksek yargıda FETÖ ve PKK dosyalarıyla ilgili içtihat farklılıklarını gözler önüne sermiştir. Bu durum, Başsavcılığın terör örgütlerine yönelik kararlı bir duruş sergilediği anlamına gelmektedir.
Tartışmaların İşaret Ettiği Dikkat Çeken Eğilimler
Yargıtay kulislerinde, Muhsin Şentürk’ün yoğun itiraz sürecinin bazı dairelerde “örgüt lehine gelişen eğilimlere karşı kararlı bir duruş” olarak değerlendirildiği belirtilmektedir. Başsavcılık, “örgüt üyeliği” ve “örgüte yardım” suçlarına ilişkin yerleşik Yargıtay içtihatlarının dışına çıkıldığını düşünmektedir. Bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz ettiği 105 dosyanın yeniden karara bağlanması için Yargıtay 3. Ceza Dairesinin gündemine alınması planlanmaktadır.
Sonuç ve Değerlendirme
Terör suçlarıyla ilgili olarak Yargıtay’ın aldığı bu kararlar, hem hukuk camiasında hem de toplumda geniş yankı uyandırmıştır. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu gibi kritik kurumların rahatsızlık duyduğu bu durum, yargı bağımsızlığı, güvenliği ve adaletin sağlanmasında önemli sorular gündeme getirmiştir. Başsavcılığın, özellikle FETÖ ve PKK dosyalarındaki içt
