25 Nisan günü, Türkiye’nin Alanya ilçesindeki Türkler Mahallesi’nde bulunan bir otelde dikkat çekici bir olay yaşandı. Musa Koca, taksi şoförü olarak görev yaparken, bir otelden aldığı Danimarkalı turistleri, aileleriyle birlikte Alanya kentine götürdü. Turistleri Alanya’da bırakmasının ardından, akşam saatlerinde onları tekrar otellerine geri götürdü. Ancak sabah olduğunda, otelde kalan Danimarkalı aile, çantalarının kaybolduğunu fark etti ve durumu otel çalışanlarına bildirdi. Otel personeli, çantanın takside unutulmuş olabileceği ihtimaliyle taksi durağı ile iletişime geçti.
Olay günü hangi taksinin kullanıldığını belirlemek için taksi durağındaki görevliler, turistlerin seyahat ettikleri aracı tespit ettiler. Bunun üzerine Musa Koca’nın taksisi kontrol edildi ve bagaj kısmında yere düşmüş bir siyah çanta bulundu. Musa Koca, çantayı otelde unutan turistlere iade etmek üzere otelin yolunu tuttu. Taksiyi otelin önüne park eden Koca, çantayı Danimarkalı aileye teslim etti. Aile, çantanın içindeki paralarının eksiksiz olduğunu görünce büyük bir mutluluk yaşadı. Turistler, Musa Koca’ya şükranlarını ifade etmek amacıyla 500 Danimarka kronu bahşiş vermek istedi. Ancak Koca, parayı kabul etmeyerek, “Ben işimi yaptım. Helal parayla çalışıyorum” diyerek nazikçe reddetti.
Olay sonrası duygularını paylaşan Musa Koca, 1999 yılından beri taksicilik yaptığını ve geçen yıl emekli olduğunu belirtirken, yaşadığı olayın etkisinin çok büyük olduğunu dile getirdi. Koca, “Aslında bu tür durumlar sürekli yaşanıyor. Araçlarımızda genellikle telefon ya da diğer eşyalar unutulabiliyor. O gün de otelden bize bir telefon geldi. Yolcuyu aldık ve Alanya’ya gittik. İçinde dört yetişkin ve dört çocuk bulunan kalabalık bir aileydi. Akşam geç saatlerde tekrar aradılar ve eşyalarını almak için geri döndük. Geri getirdiğimizde, arabada küçük bir çanta buldum. İçinde para olduğunu görünce hiç dokunmadan otele gittik. Turistler çantanın arabada kalmış olduğundan bile emin değildi. Neyse ki bu çanta bir başka yolcunun eline geçmemişti. Gönül rahatlığıyla çantayı sahibine teslim ettim. Onların mutlu olması beni de mutlu etti” dedi.
Koca, çantayı oteldeki turistlere götürdüklerinde, turistlerin panik içinde olduklarını ve uçağa binecekleri servis aracının hemen gelmesi gerektiğini belirtti. Geri dönüş yolculuklarından bahsederken, bir kadının ekstra bir indirim için kendisinden rica ettiğini hatırladığını da söyledi. Bu durum, Musa Koca’nın kendi çocuklarını düşündürtmesiyle onu etkiledi. “Benim de çocuklarım var. O yüzden bu paraya ihtiyacım yoktu. İşimi düzgün yapmaya özen gösteriyorum ve bu nedenle bahşişi kabul etmek istemedim,” dedi.
Musa Koca, yeni bir taksi alırken kredi çektiklerini ve takside unutulan para dolu çantanın kendisi için önemli olabileceğini düşündüğünü ifade etti. Ancak çantayı sahibine geri vermenin kendisi için daha fazla anlam taşıdığını vurguladı. “Yaklaşık iki yıl önce eşim 250 bin lira, ben de 500 bin lira kredi çektim ve toplamda 750 bin lira borcumuz var. O parayı almış olsaydım, kredimi kapatma imkanı bulabilirdim. Ancak bu benim için bir imtihan oldu. Eşimin şu anda umrede olduğunu ve pazar günü döneceğini düşündüm. Üç kızım var, birisi doktor olarak atandı ve diğer ikisi de üniversitede okuyor. Çocuklarımın ve eşimin yüzüne bakabilmek benim için çok önemli. Mühim olan o parayı geri vermekti ve bunu yapabildiğim için çok mutlu, huzurlu ve gururlu hissediyorum” şeklinde konuştu.
Olayın ardından aynı taksi durağında yıllardır birlikte çalışan Erol Ersoy, Musa Koca’nın bu davran