Ali Can POLAT
Ramazan ayı, geleneksel olarak dini ve sosyal açıdan önemli bir zaman dilimidir. Bu dönemde, özellikle temel gıda maddelerinin fiyatlarında görülen artış, dikkat çeken bir konu olmaktadır. Bu yıl, Ramazan Pidesi’nin ortalama yüzde 30 oranında zamlanmasının ardından, bir diğer önemli gıda maddesi olan damacana suyuna da benzer bir zam geldi. İstanbul’da yapılan son fiyat artışları ile damacana su fiyatları, yüzde 15 oranında bir artışla 150 lirayı geçti. Özellikle, yılbaşından önce 114 TL’ye satışa sunulan 19 litrelik damacana su, bu zamlarla birlikte toplamda yüzde 30 zamlanarak 150 TL seviyesine yükseldi. Bu fiyat farkı, markalara göre değişiklik göstererek 160 TL’ye kadar ulaşabilmektedir. Yapılan hesaplamalara göre, evde bir bardak su içmenin bedeli 1.57 TL olarak belirlenmiştir.
Tarife Havada Kaldı
Bu fiyat artışlarının ardından sosyal medya platformlarında birçok kullanıcı, zam yapan su markalarına ciddi tepkiler göstermiştir. Sosyal medya üzerinde dolaşan paylaşımlar, halkın bu durumdan ne denli rahatsız olduğunu gözler önüne sererken, su satıcıları da diğer markaların benzer bir zam yapma hazırlığında olduğunu belirtmektedir. İstanbul Su Satıcıları Esnaf Odası’nın belirlediği taban fiyat tarifesi olmasına rağmen, zincir markaların bu tarife uymadığı, esnaf odası üyesi olmadıkları gerekçesiyle bu kuralların dışına çıkıldığı ifade edilmektedir.
Düşük gelirli ailelerin ve bireylerin karşılaştığı bu fiyat artışları, kimi zaman temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanmalarına yol açmaktadır. Damacana su gibi temel bir gereksinimin bu kadar yüksek fiyatlara ulaşması, halk arasında büyük bir huzursuzluk yaratmıştır. Özellikle Ramazan ayında yapılan bu tür zamların, dayanışma, paylaşma ve yardımlaşmanın ön plana çıktığı bir dönemde meydana gelmesi, toplumsal eleştirilerin daha da artmasına sebep olmuştur. Bu durum, ekonomik dengeleri bozarken, insanların bütçeleri üzerinde de büyük bir yük oluşturmakta.
Kamuoyu, su fiyatlarına getirilecek yeni zamların yanı sıra, bu fiyatların kontrol altına alınması ve sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, ihtiyaç sahiplerine yönelik fedakarlıkların yapılmasını beklemektedir. İstanbul’da gıda enflasyonu, yalnızca su ile sınırlı kalmayarak, diğer temel gıda maddelerinde de önemli artışlar gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, vatandaşa daha fazla yük getiren bu artışlar, hükümet politikaları kapsamında ele alınmakta ve denge sağlanmaya çalışılmaktadır. Şimdi gözler, bu durumun nasıl çözüme kavuşturulacağına çevrilmiştir.
