Mart ayında Türkiye’nin siyasi arenasında yaşanan hareketlilik, sadece politiği değil, aynı zamanda finans piyasalarını da önemli ölçüde etkilemiştir. Özellikle dövizden yüksek getiri beklentisiyle Türk Lirası’na yönelen yabancı yatırımcılar, artan siyasi risk algısı neticesinde, taşıma (carry trade) pozisyonlarını hızla kapatma kararı almıştır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi resmi kuruluşların verilerine dayanarak yapılan son hesaplamalar, yalnızca iki haftalık bir zaman diliminde swap işlemleri aracılığıyla ülkeye giren sıcak paranın önemli ölçüde çıkış gösterdiğini ortaya koymaktadır.
İKİ HAFTADA 10,5 MİLYAR DOLARLIK ÇIKIŞ
Finans dünyasında yer alan Bloomberg HT tarafından elde edilen verilere göre, 21 Mart 2023 haftasında yabancı yatırımcıların Türk bankalarıyla gerçekleştirdiği swap işlemlerinde 3,3 milyar dolarlık bir geri çekilme meydana gelmiştir. Ardından, 28 Mart 2023 haftasında bu çıkış daha da hızlanarak 7,2 milyar dolara ulaşmıştır. Sonuç olarak, bu iki haftalık süreçte toplamda 10,5 milyar dolarlık carry trade pozisyonu kapatılmıştır.
19 Mart 2023 tarihinden önce 36,5 milyar dolara kadar yükselmiş olan carry trade pozisyonlarının, bu seviyeden hızla düşmesi, yatırımcıların risk algısındaki ani değişimi gözler önüne sermektedir. Uzman görüştü yapılan değerlendirmeler, Türkiye’deki hem siyasi belirsizlik hem de döviz kurlarındaki oynaklıkların, kısa vadeli kazanç peşindeki yabancı yatırımcıları TL pozisyonlarını yeniden değerlendirmeye zorladığını göstermektedir.
Ekonomistler, bu gelişmelerin döviz piyasasında gerçekleşen son dalgalanmalarda belirleyici bir rol oynadığını belirtmektedir. Bunun yanı sıra Merkez Bankası’nın rezervlerinden yaptığı yüksek hacimli döviz satışlarının, bu çıkışları dengelemek amacıyla devreye girdiği de ifade edilmektedir. Siyasi gerginliklerin ve piyasa istikrarsızlıklarının, yabancı yatırımcıların TL’ye olan güvenini sarsması, döviz kurlarında önemli dalgalanmalara yol açmıştır.
Yerli ve yabancı yatırımcılar için belirsizliklerin mevcut olduğu bir ortamda, finansal kararların alındığı süreçler oldukça kritik bir hal almıştır. Bu tür dalgalanmalara karşı önlem almak için, yatırımcıların doğru zamanda pozisyon almaları ve piyasalardaki gelişmeleri dikkatle izlemeleri gerekmektedir.
Bütün bu gelişmeler neticesinde, önümüzdeki süreçte döviz kurlarında ve yabancı yatırımcıların Türk Lirası’na olan ilgisinde değişiklikler yaşanabilir. Bu noktada, yatırımcıların psikolojik etmenler ve piyasa dinamikleri üzerinde yoğunlaşmaları, olası riskleri en aza indirgemek açısından büyük önem taşımaktadır. Türk hükümeti ve Merkez Bankası, bu süreci daha sağlıklı yönetmek adına gerekli adımları atmalı, siyasi belirsizliklerin en aza indirilmesi için çaba göstermelidir.
Tüm bu dinamiklerin bir arada değerlendirilmesi, finans sektöründe meydana gelen değişikliklerin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. Yatırımcıların kararları, dönüm noktaları ve piyasa aktörlerinin eğilimleri üzerine yapılan yorumlar, yatırım stratejilerini belirlemede yol gösterici olabilmektedir. Yine de, Türkiye’deki politik durumun seyrine bağlı olarak, yatırımcıların risk algılarının nasıl şekilleneceği belirsizliğini korumaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye’deki siyasi riskler ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalara dair gelişmeler, yalnızca kısa vadeli kazanç arayan yatırımcılar için değil, aynı zamanda uzun vadeli yatırım stratejileri geliştirenler için de referans noktaları oluşturmakta. Yabancı sermayenin Türkiye’ye olan ilgisinin arttığı dönemlerde yapılan analiz