Marmara Denizi’nin Silivri açıklarında, 2023 yılı içinde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki vatandaşlar üzerinde büyük bir tedirginlik yaratarak, insanların dışarıda kalma tercihlerini artırdı. Depremin ardından yaşanan bu durum, insanların güvenlik kaygıları nedeniyle evlerinden çıkmak zorunda kalmalarına yol açtı.
Özellikle Zeytinburnu’nda, sahil yolu kenarındaki parklarda birçok kişi tesis etmediği çadırlarını kurarak burada konaklamayı tercih etti. Bazı vatandaşlar ise araçlarının içinde uyumak istedi. Bu durum, hem depremin şiddetinin hem de insanların güvenlik endişelerinin bir yansıması olarak görüldü. Zeytinburnu’nda parklarda kalan aileler, geceyi dışarıda geçirirken, çocuklar parkta oyun oynayarak zaman geçirdi.
Yaz aylarında yaşanan sıcak günler nedeniyle insanların dışarıda kalmalarının önünde çok fazla engel yokken, bu durum deprem sonrası bir zorunluluk haline geldi. İnsanlar, bulundukları bölgelerin güvenli olmadığına dair kaygılar taşıyarak, ısınmak için ateş yakmayı seçti. Özellikle çadırlar ve araçlar, soğuk havadan korunmak için birer sığınak haline geldi.
Bu süreçte, sosyal dayanışma da gözlemlenmeye başladı. Vatandaşlar, birbirlerine yardımcı olma konusunda oldukça duyarlı davrandılar. Parklarda bir araya gelen aileler, paylaşımda bulunarak hem moral kaynağı oluşturdular hem de bir araya gelerek güvenliklerini artırmaya çalıştılar. Çocukların oyun alanları olarak gördüğü parklar, yetişkinlerin ise gündüz vakti sohbet ederek kaygılarını hafiflettiği bir mecra haline geldi.
Her ne kadar tedirginlik söz konusu olsa da, insanların bir arada olmasının getirdiği sosyalleşme ve beraberlik hissiyatı, bölgedeki zorlu şartlara bir nebze de olsa rahatlık sağladı. Kurulan çadırlarda insanlar, yemek pişirip, sohbet ederek, yaşadıkları stresli durumu bir nebze de olsa hafifletti.
Sonuç olarak, Marmara Denizi Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem, vatandaşların güvenlik kaygılarıyla dışarıda kalma tercihlerini artırmasına yol açtı. Zeytinburnu’ndaki parklar, insanlar için hem barınma alanı hem de sosyal bir buluşma yeri haline geldi. Yaşanan zorlu süreçte, toplumsal dayanışmanın da önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.