1. Haberler
  2. Bursa Haberleri
  3. Sahur Vakti: İmsak ve Uygulama Geleneği

Sahur Vakti: İmsak ve Uygulama Geleneği

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“`html

Sahur vakti, oruç tutacak kimselerin güneşin doğuşundan önceki son öğünlerini yedikleri ve imsakla birlikte yeme-içmeyi bıraktıkları zaman dilimini ifade eder. İslamî açıdan sahur, fecr-i sadık (gerçek tan) başladığında, yani ufukta yatay bir aydınlığın belirdiği anda sona erer. Bu vakit, astronomik olarak güneşin ufukun yaklaşık 18 derece altında bulunduğu zamanla ilişkilendirilir. Bu hesaplamalar ve gözlemler, sahur (imsak) saatlerinin doğruluğunu sağlamak bakımından kritik öneme sahiptir.

Hz. Peygamber, sahur yemeğini tavsiye ederek sahurun manevi bereketini vurgulamıştır. Bu nedenle tarih boyunca Müslüman toplumlarda sahur uygulaması, önemli bir sünnet olarak kabul görmüştür. Osmanlı döneminde sahur geceleri sokaklarda davul çalarak insanları sahura uyandırmak yaygın bir gelenek haline gelmiş, bu gelenek pek çok İslam toplumunda benzer şekillerde yaşatılmıştır. Kültürel olarak sahur, paylaşma ve dayanışma ruhunun hissedildiği, aile bireylerinin ve komşuların bir araya gelerek oruç öncesinde ihtiyaç duyulan besinleri tükettiği bir ortam sunar.

Coğrafi konum ve mevsimsel değişiklikler, sahur vaktinin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Ekvator çevresinde gece ve gündüz süreleri arasında büyük farklılıklar gözlenmezken, yüksek enlemlerde özellikle yaz dönemlerinde geceler çok kısalabilir veya neredeyse tamamen aydınlık geçebilir. Bu gibi uç koşullarda, sahur vakti fıkhî ve astronomik ölçütler esas alınarak takdirî biçimde belirlenir. Kutuplarda tam bir gece yaşanmadığı dönemlerde, yakın bölgelerin vakitlerinden ya da özel hesaplamalardan yararlanılır.

Türkiye’de sahur vakitlerini belirleme sorumluluğu Diyanet İşleri Başkanlığı’na aittir. Diyanet, güneşin ufka göre konumunu ve her ilin coğrafi özelliklerini dikkate alarak hazırladığı astronomik verilere dayanan sahur (imsak) saatlerini ilan eder. Böylece müminler, güneşin doğuşu öncesinde belirlenen en doğru zamana kadar yeme içme faaliyetlerini sürdürür. İmsak vaktinin gelmesiyle birlikte, oruca niyet edilir. Bu vakitte kalkmak, oruç ibadetini yerine getirirken hem sünnete uygun hareket etme hem de fiziksel açıdan güç kazanma fırsatı sunar.

Oruç tutmaya niyet edenlerin, sahurda yeterli ve dengeli gıda alması oldukça önemlidir. Sahurda tüketecekleri besinler, hem fiziksel dayanıklık sağlamak hem de kontrol altındaki sıvı dengesini korumak adına dikkatlice seçilmelidir. Uzmanlar, sahurda bol su tüketimi, kompleks karbonhidratlar ve doğal protein kaynaklarının tercih edilmesini önermektedir. Bu yaklaşım, oruç süresince dayanıklılığı artırmak için temel bir stratejidir.

Özellikle yaz aylarında, günlerin uzun olması ve sıcak havanın etkisi sebebiyle sahur, daha da kritik bir öneme sahip olur. Uzun süreli açlık ve susuzlukla başa çıkabilmek için sağlıklı bir sahur uygulaması, oruç tutanlar için hayati bir gereklilik halini alır. Bu doğrultuda sahurda tercih edilecek gıdalar, enerji verici, sindirimi kolay olmalı ayrıca kabızlık gibi sağlık sorunlarını engelleyici özelliklere de sahip olmalıdır.

Ayrıca, toplum içindeki sahur geleneği, sadece bireysel bir uygulama olmanın ötesine geçerek sosyal bir bağ oluşturur. Aile bireyleri ve komşuların bir araya geldiği sahur sofraları, bir dayanışma vakti olarak öne çıkmaktadır. Bu kültürel ritüel, manevi değerlere vurgu yaparak toplumsal bağları güçlendirir. İnsanlar bir araya gelerek sahur yapmanın yanı sıra

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Sahur Vakti: İmsak ve Uygulama Geleneği
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin