“Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)” Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve terör soruşturmaları kapsamında gözaltına alınmasının ardından, halkı sokağa çıkmaya davet etmişti. Özel, bu bağlamda, “Diyorlar ki sokak çağrısı mı yapıyorsun? Evet. Evet. Evet.” diyerek, yaşanan durumu bir kaos planının parçası olarak açıkça ifade etmiştir.
Özgür Özel’in çağrısıyla sokağa çıkan bazı provokatörler, olaya müdahale eden polislere havai fişekle saldırmıştır.
**POLİSE HAVAİ FİŞEKLİ SALDIRI**
Özel’in çağrısından sonra sahneye çıkan marjinal sol örgütler, polisle çatışmalar yaşamıştır. Maskeli yüzler tarafından oluşturulan gruplar, polislere yönelik saldırılarda bulunarak çok sayıda polisin yaralanmasına yol açmıştır. Marjinal sol örgütlerin öncülük ettiği bu grup, polislere havai fişeklerle de saldırılar gerçekleştirmiştir, bu da olayların boyutlarını artıran bir durum oluşturmuştur.
**ÖZEL’DEN İTİRAF: BİR POLİS KÖR OLURSA…**
Halkı sokağa davet eden Özgür Özel, yaşananların ardından olayların provoke edildiğini kabul etmiştir. Saraçhane’deki bir konuşmasında, “Karşınızdaki polise, oradaki grup için söylüyorum, havai fişek atarsanız ben bunu savunamam. O havai fişeğin nasıl bu tarafta fişek atıldığında evlatlarımız Gezi’de kör olduysa, bir babanın evladı ya da minicik bir çocuğun babası bir polis kör olursa, sakat kalırsa biz bunun hesabını o evlada, o babaya veremeyiz. Lütfen barışçıl ve haklı pozisyonumuzu savunalım.” ifadelerini kullanmıştır.
Özgür Özel’in açıklamaları, olayların daha da derinleşmesine ve toplumda büyük bir huzursuzluğa yol açmıştır. Bu durum, hem polis teşkilatı hem de sivil halk için tehlike arz eden bir ortam oluşturmuştur. Özel’in itirafı, yaşananların boyutunu halkla paylaşma gerekliliğini gözler önüne sermiş, ancak bu durum mevcut gerilimi daha da artırmış olabilir.
Olayların patlak vermesiyle birlikte, güvenlik güçlerinin durumu kontrol altına almak için çeşitli önlemler aldığı belirtilmiştir. Bu süreç içerisinde, polislerin yaşadığı yaralanmaların yanı sıra, halk arasında da çeşitli tepkilerin yükselişe geçtiği gözlemlenmiştir. Özellikle, Özel’in çağrısının etkisiyle sokağa inen kalabalık grupların, güvenlik güçleriyle çatışmalara girmesi, toplumsal barışın sağlanmasında büyük bir tehdit oluşturmuştur.
Bu tür olaylar, Türkiye’nin toplumsal yapısı ve politik durumu üzerinde derin etkiler bırakmaktadır. Gezi Parkı olayları gibi geçmişte yaşanan benzer olayların hatırlanması, toplumda yaşanan gerginliğin daha da tırmanmasına sebep olmuştur. Özgür Özel’in sokağa çağrısı ve sonrasında gelen itiraf, hem partisi açısından hem de genel olarak muhalefet açısından sorunlu bir durumu işaret etmektedir.
Sonuç olarak, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yaptığı sokak çağrısı ve sonrasında yaşanan provokasyonlar, toplumsal gerginlikleri artırmış ve polis ile halk arasında çatışmalara neden olmuştur. Özel’in, olaylar sonrası yaptığı itiraf, yaşananların ne denli ciddi bir boyut kazandığını göstermektedir. Bu durum, siyasi liderlerin sorumlulukları ve toplum üzerindeki etkileri konusunda tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Gelecek süreçte bu gerginliklerin nasıl yönetileceği ise büyük önem arz etmektedir.
