Demokratik Emek Partisi (DEM) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen açıklamasında, terör örgütü PKK’nın son dönemlerde yaptığı açıklamaların önemli ve anlamlı olduğunu vurguladı. Koçyiğit, PKK’nın kongre toplama iradesinin bulunduğunu ancak bazı koşulların henüz sağlanmadığını dile getirdi. Bu durumun, örgütün lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlük koşullarının yanı sıra kongreye katılım şartları ile ilgili olduğunu belirtti. Koçyiğit, “Onlar adına söyleyebileceğimiz bir söz yoktur. Bu kongrede karar alma yetkisine sahip tek kişi olarak Öcalan’ı ifade ettiler; bu kongrenin toplanması için belirlenen mekanizmanın hızla gerçekleşmesi gerekecek.” dedi.
“TECRİDİN KALDIRILMASI ÇOK ÖNEMLİ”
DEM Partisi’nin önemli isimlerinden biri olan Koçyiğit, kongreye dair herkesin bu sürecin başlamasını istediğini vurguladı. Hükümet cephesinden de sık sık “hızla” ve “derhal” şeklinde kongrenin toplanması gerektiğine dair açıklamalar geldiğini belirti. Ancak burada asıl sorumluluğun hükümette olduğunu ifade eden Koçyiğit, “Öcalan, PKK ve diğer ilgili taraflarla yapılacak olan diyalog büyük bir önem taşıyor.” şeklinde sözlerine devam etti. Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmasının, sürecin ilerleyebilmesi için kritik bir aşama olduğunu dile getiren Koçyiğit, İmralı heyeti dışında herhangi bir adayla şu an bir iletişimin mümkün olmadığını da ekledi.
“BU KOŞULLAR SAĞLANMADAN SÜRECİN İLERLEYEBİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Kılıç Koçyiğit, “Bu anlamda Öcalan nezdindeki temel taleplerimiz, sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarıdır. Bu koşullar sağlanmadan sürecin ilerleyebilmesi mümkün değildir.” şeklinde açıklamada bulunarak, silah bırakma için herhangi bir takvim belirlenmediğini de sözlerine ekledi. Koçyiğit’in açıklamaları, çözüm sürecine yeni bir boyut kazandırmakta ve tüm tarafların bu süreçteki sorumluluklarının altını çizmektedir. HDP’nin ve diğer çözüm taraflarının da talep ve beklentileri bununla ilgili olarak gündeme gelmektedir.
Türkiye’nin uzun yıllardır terörle mücadele içinde olduğunu ve bu sorunun çözülmesinin, tüm vatandaşlar için yaşamsal bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Koçyiğit, sosyal barışın tesis edilmesi için diyalog ve anlayış temelli bir süreç yönetiminin şart olduğunu vurguladı. Son dönemlerde meydana gelen olayların da çözüm sürecine dair umutsuzluk yarattığını ifade eden Koçyiğit, bu tür gelişmelerin tüm süreci olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Meclis’teki konuşmasında, Türkiye’nin ve bölgenin huzur içinde yaşamasının sağlıklı bir diyalogla mümkün olacağını dile getiren Koçyiğit, şimdiye kadar atılan adımların daha fazla güvencelerle desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Koçyiğit, ayrıca, çözüm sürecinin bir an önce başlaması gerektiğini belirterek, “Sadece siyasi elitlerin değil, toplumsal kesimlerin de sürece dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Bu, sadece terörle mücadele değil, sosyal barış ve adaletin sağlanması için de kritik.” ifadesini kullandı. Bu bağlamda, yurt içindeki ve yurt dışındaki tüm aktörlerin çalışmalara dahil edilmesinin ve güçlü bir irade ile bu sürecin başlatılmasının gerekliliğinin altını çizdi. Cümlelerinin sonunda, barışın ve uzlaşmanın sağlanması için hükümetin atacağı adımların tüm toplum için hayati önemde olduğunu ifade etti.