2007 yılında Muğla’nın Güvercinlik koyundaki Pina yarımadasında çıkan yangın, 250 hektar orman alanı ile 30 hektara yakın tarım arazisinin yok olmasına sebep oldu. Ancak, Anayasa’nın 169. maddesindeki ormanların yeniden yetiştirilmesi gerektiği hükmüne rağmen AKP bürokrasisinin bölgeye lüks otellerin inşasına izin vermesi tepki çekti.
Kasım 2007’de, Türkiye’de orman alanlarını artıran nadir ülkelerden biri olmasına rağmen, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde başlayan orman yangınları şehri etkisi altına aldı. Alevlerin söndürülmesi günler aldı ve 27 ilçede yangınlar çıktı.
Bayraklı ilçesindeki 375 hektarlık alanın orman sınırları dışına çıkarılması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla gerçekleşti. Bu karar, şehir halkı ve yerel yönetimler arasında büyük bir tepkiye sebep oldu.
İzmir halkı ve yerel yönetimler, özellikle yangınların hemen ardından ormanların vasfının değiştirilmesine tepki gösterdi. Özellikle Bayraklı’daki ormanlık alanın, 2020’deki depremin ardından mahkemece iptal edilen statüsüne rağmen orman vasfının değiştirilmesi endişeye yol açtı.
Türkiye’nin nadir orman alanını artıran ülkelerden biri olmasına rağmen, son dönemde çıkan orman yangınları ve orman alanlarının vasfının değiştirilmesi kararları gündemde yer almaktadır. Bu kararlar, hem çevre bilincine hem de ormanların korunmasına yönelik politikalara olan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, orman alanlarının korunması ve yeni ormanların yetiştirilmesi için daha kapsamlı politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar, hem yerel halkın hem de genel olarak ülke vatandaşlarının çıkarları doğrultusunda atılması gereken adımlar arasında yer almaktadır.