Olay, İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Konak Üst Geçidi yakınlarında, 8 Mart günü saat 23.30 sıralarında meydana geldi. Aynı yemek şirketinde çalışan Oya Tarhan ve kızı İlayda Alkan, bir bankada otururken, veri giriş memuru olan Yunus Yılmaz’ın bıçaklı saldırısına maruz kaldı. Bu saldırı sonucunda anne ve kızı ile saldırgan yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralıları Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü.
Olayda ağır yaralanan İlayda Alkan, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Annesi Oya Alkan’ın ise hayati tehlikesi devam ediyordu. Saldırgan Yunus Yılmaz, mahalle bekçileri tarafından yakalandı ve hastanedeki tedavinin ardından Cinayet Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay yerinde yapılan incelemede, şüphelinin kullandığı bıçağın yanı sıra kan izleri bulunan başka bir bıçak da ele geçirildi.
Yunus Yılmaz, ilk ifadesinde alkollü olduğunu ve olayın nedenini hatırlamadığını belirtti. Ancak güvenlik kamerası görüntüleri, İlayda’nın saldırıya direnirken Yunus Yılmaz’la mücadele ettiğini ortaya koydu. Bu görüntüler de savcılık dosyasına delil olarak eklendi. Olayın detayları Cinayet Büro Amirliği tarafından titizlikle incelenmeye devam etti.
Yaşanan bu acı olay, çevrede şok etkisi yaratırken, kamuoyunda da büyük üzüntü ve endişeye yol açtı. İlayda’nın ani ve trajik şekilde hayatını kaybetmesi, aynı zamanda annesi Oya Alkan’ın yaşadığı acı ve travma, olayın yarattığı derin yaraların ne kadar derin olduğunun bir göstergesi oldu. Toplumda genel bir infial yaratan bu olay, hukuk sistemince de en ağır şekilde cezalandırılması gereken bir suç olarak kabul edildi.
İlayda Alkan’ın ailesi, yakınları ve sevdikleri, yaşanan bu büyük kayıp karşısında derin bir üzüntü içindeydiler. Adaletin en kısa sürede yerini bulması ve sorumluların cezalandırılması en büyük temennileriydi. Olayın aydınlatılması sürecinde, yetkililerin tüm detayları titizlikle incelemesi ve adil bir yargılama sürecinin işletilmesi bekleniyordu. Bu tür şiddet olaylarının engellenmesi ve benzer acıların yaşanmaması için toplumsal farkındalığın artırılması ve koruyucu tedbirlerin alınması da büyük önem taşıyordu.
