1. Haberler
  2. Gündem Haberleri
  3. İstanbul’da Deprem Korkusu Abartılıyor!

İstanbul’da Deprem Korkusu Abartılıyor!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstanbul’da Beklenen Depremler Üzerine Değerlendirmeler

Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi’nin kurucusu ve emekli jeoloji mühendisi Dr. Mehmet Salih Bayraktutan, basında sıkça yer bulan İstanbul’da büyük ve yıkıcı depremler olacağına dair endişelerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ‘Silivri Depremi’ olarak kaydedilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktutan, bu deprem nedeniyle hissedilen alanın yarı çapının yaklaşık 100 kilometreyi bulduğunu belirtti. Bu nedenle İstanbul başta olmak üzere Tekirdağ, Erdek, Mudanya, Bandırma, Gemlik, Bursa, Çınarcık, Yalova, Tuzla ve Karamürsel gibi ilçe ve illerde bu sarsıntının hissedilmesinin doğal olduğunu belirtti.

Bayraktutan, ayrıca Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve “asrın felaketi” olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinden bahsetti. Bu depremler, 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde olup, 11 ilde etkili olmasına rağmen, depremi neredeyse ülkenin yarısının hissettiğini belirtti. Bu durumu göz önünde bulundurulduğunda, Silivri’deki depremin etkisinin de benzer şekilde geniş bir alanda hissedilmesinin hiçbir sürpriz olmadığını söyledi.

Felaket Tellallığına Dikkat

Bayraktutan, açıklamalarında İstanbul üzerindeki deprem tehlikesinin abartıldığını ve bu durumu kasıtlı olarak kötüye kullananların olduğunu belirtti. Gerçek korkunun deprem değil, medyada bu konuyu felaket tellallığı yaparak gündeme getiren kişilerin davranışları olduğunu vurguladı. Depremlerin birer afet olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Bayraktutan, insanların korku ve paniğe kapılmaması gerektiğini; böyle bir durumda can kayıplarının artabileceğinin altını çizdi. Depremlerde hasar ve can kaybının en aza indirilmesi için doğru zeminlerde, yapı türlerine uygun ve sağlam yapıların süratle hayata geçirilmesi gerektiğini savundu. Ayrıca, depremlerin önceden bildirilmesi için kullanılan cihazların güvenilir sonuçlar vermediğini sözlerine ekledi.

Jeolojik Gerçekler ve İstanbul’un Avantajları

Kuzey Anadolu Fay kuşağının Tatvan’dan Çanakkale’ye uzanan bölgesindeki şehirlerdeki deprem riskinin, İstanbul’dan çok daha fazla olduğunu belirten Bayraktutan, bu durumu açıklamaya devam etti. Önceki konuşmalarında da belirttiği gibi, İstanbul’un büyük bölümünde yüksek geoteknik dayanımda olan kaya zemini bulunmasının bu şehirlerle kıyaslandığında önemli bir avantaj olduğunu vurguladı. Haramidere Vadisi gibi sınırlı alanlar dışında, genel olarak İstanbul’daki kaya zeminleri depremin şiddetini azaltan etkiler gösteriyor.

İstanbul’un zemin yapısının ‘Paleozoyik’ denilen çok yaşlı kaya ile oluşturulduğunu belirten Bayraktutan, Boğaz’ın açık kısmında (Üsküdar-Kadıköy) bulunan Çınarcık çukurluğuna yaklaşık 20 kilometre mesafede olduğunu ifade etti. İstanbul’un Kuzey Anadolu Fay kuşağının kuzeyinde ve dışında yükselen bir blok üzerinde bulunmasının da önemli avantajlar sağladığını kaydetti. Ayrıca, yapıların Anadolu’daki diğer binalara göre daha iyi teknik hizmet almasının İstanbul’un deprem güvenliğine katkı sağladığını belirtti.

Kentsel Dönüşüm ve Altyapı Sorunları

Bayraktutan, Türkiye’de birçok yerleşim yerinin Kuzey Anadolu Fay kuşağı içerisinde doğrudan fayların üzerinde ve alüvyon zeminlerde geliştiğini ifade etti. Bu noktada Erzincan, Refahiye, Pasinler, Reşadiye, Suşehri, Erbaa, Taşova, Niksar, Tosya, Gerede, Adapazarı

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
İstanbul’da Deprem Korkusu Abartılıyor!
Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.