İngiltere Ulusal Sağlık Kurumu, dün 18 yaş altı çocuklarda cinsiyet değişimi için kullanılan ve ergenliğin fiziksel değişimini duraklatan ‘ergenlik engelleyici’ ilaçların artık rutin bir şekilde reçete edilemeyeceğini duyurdu. Bu karar, dünya genelinde cinsiyet değişimi ve cinsiyetsizlik konularında faaliyet gösteren çeşitli lobilere tepki olarak yansıdı. Özellikle çocuklarda cinsiyet değişikliğine yönelik çabalar oldukça tartışmalı bir konu olarak öne çıktı. İngiltere Ulusal Sağlık Kurumu’nun bu adımıyla, 18 yaş altındaki çocuklara ergenlik önleyici ilaçların reçete edilmesi pratik olarak sonlandırıldı.
NHS İngiltere, kararını açıklarken 18 yaş altındaki çocuklarda cinsiyet değişimi için kullanılan ergenlik engelleyici ilaçların güvenli ve etkili olduğuna dair yeterli kanıtın bulunmadığını vurguladı. Bu ilaçların ergenliğin fiziksel değişimlerini durdurma konusundaki etkileri üzerine yapılan çeşitli çalışmalar da göz önüne alındığında, cinsiyet uyumsuzluğunun nedenlerinin tam olarak anlaşılamadığı ve cinsiyet kimliğinin biyolojik ve sosyal faktörlerden etkilendiği belirtildi.
İngiltere Sağlık Bakanı Victoria Atkins, çocukların sağlığını etkileyen tedavilerin her zaman klinik kanıtlara dayandırılması gerektiğini ifade etti ve NHS İngiltere’nin bu kararını memnuniyetle karşıladığını dile getirdi. Harry Potter serisinin yazarı JK Rowling ve Elon Musk da bu karara destek veren isimler arasındaydı. Rowling, Oxford Üniversitesi’nden bir profesörün açıklamalarını paylaşarak endikasyon dışı ilaç kullanımının çocuklar üzerinde düzensiz bir deney anlamına geldiğini belirtti. Musk ise ergenlik engelleyici ilaçların ciddi olumsuz etkilere neden olabileceği gerekçesiyle İngiltere’deki çocuklara artık reçete edilmeyeceğini açıkladı.
Sonuç olarak, İngiltere Ulusal Sağlık Kurumu’nun 18 yaş altı çocuklara yönelik ergenlik önleyici ilaçların rutin reçetesini sonlandırma kararı, cinsiyet değişimi konusundaki tartışmaları ve uygulamaları da etkileyebilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu tür konularda kararların klinik kanıtlara dayanması ve çocukların sağlığına zarar verebilecek uygulamalardan kaçınılması gerektiği vurgulanarak, benzer adımların başka ülkelerde de gündeme gelebileceği düşünülüyor.