İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, gençlerin katıldığı eylemler büyük bir yankı uyandırdı. Bu süreçte, toplamda 93 genç gözaltına alındı veya tutuklandı ve bugün bu gençlerin hukuki süreçleri başladı. Mahkeme önüne çıkan gençlerden bazıları, eylemden neden gözaltına alındıklarını sorguladı.
Yargılama esnasında dikkat çeken bir durum, hakimlerin gazdan etkilenmemek için maske takan gençlerin maske kullanımlarını suça delil olarak değerlendirmeleri oldu. Bu durum, gençlerin eylemle olan bağlantılarının sorgulanmasına neden oldu ve karşılarında çıkan durumları daha da zorlaştırdı.
“ALANDA BİLE DEĞİLDİM”
Davada ifade veren gençlerden biri, eylem çağrısını herhangi bir medya kanalında gördüğünü belirterek, yasak kararını fark edemediğini ifade etti. “Hiçbir şekilde uyarı yapılmadı, alanda bile değildim, bir anda ablukaya alındık ve ters kelepçeyle gözaltına alındım,” şeklinde konuştu. Bu ifadeler, toplum içindeki karışıklık ve iletişim eksikliğini gözler önüne serdi.
Bir başka genç ise Saraçhane’de Türk bayraklarıyla eylem yapan grubu gördüğünü, bu sırada gözaltıların başladığını belirtti. Eyleme katılmadığını ve yasak kararını dahi bilmediğini vurguladı. Bu durum, gençlerin gözaltına alınma gerekçesinin sorgulanmasına ve hangi koşullar altında bu tür eylemlerin yapıldığının tartışılmasına yol açtı.
“POLİS GELİN SİZE GÖSTERECEĞİM’ DEDİ, BİR AY TUTUKLU KALDIK”
Mahkemede ifade veren bir diğer genç, olaya dair hissettiklerini ve yaşadıklarını aktarırken, merak ettikleri için seslerin olduğu yere gittiklerini ve polise soru sorduklarını vurguladı. Genç, “Gelin size göstereceğim,” diyerek eve geçip gideceklerini düşündüklerini, fakat bunun yerine bir ay boyunca tutuklu kaldıklarını belirtti.
Onlarca günlük gençlik hayatının ve meraklarının, kötü sonuçlar doğurması ve bir süre hapis yatmak zorunda kalmaları, toplumda adalet anlayışının sorgulanmasına neden oldu. Genç, “Eylemde olmuş olsam kaçardım, polisin yanına gitmezdim. Maske, gazdan dolayı biri tarafından verildi,” diye ekledi. Bu şekilde, maske takmanın suç olmasının, gençlerin eylemde bulunmadıkları halde tutuklandıkları gerçeğine hizmet ettiğini ifade etti.
Son olarak, genç, bu süreçte 10 dakikadan fazla maskeyi takmadığını belirterek, “Suçsuz yere cezaevinde yattık, kimseye bir şey yapmadık,” diyerek, yaşadığı haksızlıkları dile getirdi. Bu tür açıklamalar, gençler arasında dayanışmayı artırırken karşılaştıkları güçlükler hakkında toplumda farkındalık yaratmaktadır.
Bu olaylar, Türkiye’de polis müdahalelerinin sıklığını ve bunun sonucunda gençlerin yaşadığı travmaları gözler önüne seriyor. Gençler, gelecekte bu tür olayların yaşanmaması için seslerini daha çok duyurmak istiyorlar. Toplumun, gençlerin yaşadığı zorlukları ve adalet arayışlarını duyma ve anlama konusunda adım atmadığı sürece bu tür olayların devam etmesi bekleniyor.
Gençlerin yaşadığı bu olay, hem toplumsal duyarlılığı artırma adına önemli bir fırsat sunuyor hem de adalet sisteminin işleyişine dair ciddi sorgulamalar yaşatıyor. Yargı süreci devam ederken, olayın gerçekleri ve gençlerin hak arayışı dikkatle izlenmeye devam edecektir. Bu durumun sonucunda, gençlerin haklarının korunması ve adaletin sağlanması
