İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’tan bu yana Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. CHP’nin Bayburt mitingine gönderdiği mesajda, “Koltuklarını kaybetmek korkusu ile titreyerek, karşılarına dikilen herkese ceza yağdırmaya başladılar. Onlar zalim, biz ise mazlumuz. Zalimlik onlara çok yakıştı. Biz, zalim olmaktansa mazlum olmayı tercih ederiz,” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, “Bizim ve mesai arkadaşlarımın suçsuz olduğuna inanıyorum. Amaçları, halkımıza hizmet etmemizi engellemek. Ancak bunu başaramayacaklarını, milletin meydanlara koşarak iradesine sahip çıkmasıyla gördüler. Bu nedenle zulümlerini her gün artırıyorlar,” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” etkinliklerinin bu haftaki durağını Bayburt olarak belirledi.
CHP, 14 yıl sonra Bayburt’ta
Genç Osman Stadı önünde gerçekleştirilen mitingde, hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek anıldı. Miting, saygı duruşuyla ve İstiklal Marşı ile başladı. Ayrıca, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bir konuşma gerçekleştirdi. İmamoğlu’nun Silivri’den Bayburt’a gönderdiği mektubu, CHP Bayburt İl Başkanı Haktan Yücel okudu.
“Uzaklarda bir hapishane hücresinde sizlere duygularımı yazıyorum”
Mektubuna, “Çoruh’un onurlu insanları, Kop Dağı’nın yiğit çocukları, yüce dağlar arasındaki yeşil ova, yüce gönüllü ve yüce karakterli halkın şehri Bayburt. Sizlere, haksız ve hukuksuz bir şekilde hapsedildiğim Silivri’den sesleniyorum,” sözleriyle başlayan İmamoğlu, şu mesajları iletti:
“Trabzonlu kardeşiniz olarak Bayburt’u iyi bilirim. Bayburt halkı, ıssızlığın ve tenhalığın ne demek olduğunu biliyor. Soğuk havanın, uzaklığın ve ihmal edilmenin anlamını da çok iyi anlıyor. Mezalim görmüş bir şehirdir. Zulmü bilir ama asla diz çökmez. Haklarını kazanmak için gerektiğinde mücadele vermiş bir kenttir. Bu sebeple, beni çok iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Uzaklarda bir hapishane hücresinden sizlere duygularımı yazan kardeşinizi bağrınıza basacağınızı biliyorum.”
“Suçsuz yere tutsak edildiğimizi tüm Türkiye biliyor”
“Bizi siyaset yapmaktan ve milletin sesi olmaktan alıkoymaya çalışıyorlar kardeşlerim. Benim ve mesai arkadaşlarımın suçsuz yere tutsak edildiğini tüm Türkiye biliyor. Amaçları, halkımıza hizmet etmemizi engellemek, bu millet için siyaset yapmaktan uzak tutmaktır. Ancak bunu başaramayacaklarını, milletin meydanlara koşarak iradesine sahip çıkmasıyla gördüler. Bu nedenle zulümlerini artırıyorlar. Onlar, zalim zümresine adlarını yazdırıyorlar. Bu durumu biz yaratmıyoruz. Kendilerini bu hale düşürdüler. Ekonomiyi ellerine yüzlerine bulaştırdılar, mutfaklarda boş kalan tencereler, hukukun yalnızca kendilerine hizmet eder hale gelmesi, kadim değerlerimizi çürüttüler.”
“Karşılarına dikilen herkese ceza yağdırmaya başladılar”
“Bile bile, milli iradeyi hiçe sayarak, bu ülkeyi yalnızca kendileri ve yandaşları için yaşanabilir hale getirdiler. Korku içinde koltuklarını kaybetme endişesiyle karşılarına dikilen herkese ceza yağdırmaya başladılar. Onlar zalim oldular, bizler mazlum. Zalimlik onlara çok yakıştı. Biz ise onların yaptığı gibi zalim olmaktansa mazlum olmayı tercih ederiz. Yüzyıllardır Bayburt Kalesi, bu şehrin yalnızlığına tanıklık etti. Bayburt halkı devlete bağlıdır, fakat devletin âdil olmasını da talep eder.”
“İçinde bulunduğumuz durum, saygınlığını ve güvenilirliğini yitirmiş bir iktidar tarafından yönetiliyor. Sizlerin güveninin zayıfladığını biliyoruz. Korkmayın kardeşlerim. Bizim güvenini duyduğumuz devlet geleneğimizi birlikte yeniden inşa edeceğiz. Yeniden ‘devlet ebed müddet’ diyeceğiz; yeniden birlik olmayı öğreneceğiz. Onlar zulümlerini artırdıkça biz yeniden dirileceğiz, meydanlarda çoğalacağız. Eğer bu dirilişte sizin yanınızda olursanız bu yolculuk çok güzel olacak. Siz varsanız, her şey çok güzel olacak. Bayburt’ta her şey çok güzel olacak.”