“`html
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 61. Münih Güvenlik Konferansı’nda Suriye’nin geleceği hakkında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Fidan, Suriye’nin on yıldan fazla bir süredir bölgede istikrarsızlık yarattığını dile getirirken, mevcut durumda Suriye’nin sorunlarını çözmek için bir fırsat bulunduğunu vurguladı. Bununla birlikte, birçok ülkenin, komşu ülkeler için tehdit oluşturulmasını istemediği, terörizmin yayılmasını engellemek için çaba gösterdiği ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma amacı güttüğü konusunda mutabık kaldığına da dikkat çekti.
Fidan’ın konferansta yaptığı açıklamalardan öne çıkan noktalar ise şu şekilde sıralandı:
“Silahlı milislere müsamaha gösteremeyiz.”
Fidan, Suriye’deki başlıca sorunlardan birinin silahlı grupların nasıl bir araya geleceği olduğuna dikkat çekti. Yeni yönetimin bu konuyu kapsamlı biçimde ele aldığını ve silahlı grupların birleştirilmesi konusunda adımlar attığını belirtti. Türkiye’nin görüşüne göre, ülkede yalnızca tek bir yasal silahlı güç olması gerektiği düşünüldüğünü ifade etti. “Her ne biçimde olursa olsun, silahlı milislere müsamaha gösteremeyiz; çünkü bu deneyimler bölgeye sadece kaos ve istikrarsızlık getirmiştir,” diyen Fidan, halkın düzenini, güvenliğini sağlamak adına milisleri tek bir ulusal ordu altında toplamanın önemine de vurgu yaptı.
Suriye’ye ilişkin Türkiye’nin öncelikli hedeflerinden birinin, bu ülkenin yeniden yapılanmasına nasıl katkıda bulunacakları, ekonomiyi nasıl canlandıracakları ve devlet kurumlarını nasıl yeniden inşa edecekleri olduğunu ifade etti. Fidan, bu konuların uluslararası ve bölgesel toplumla birlikte yapılacak çalışmalar için önemli olduğunu belirtti.
“Bu insanların ülkenin üçte birini işgal etmesine izin veremezsiniz.”
Güvenlik açısından Türkiye için önemli bir konuya değinen Fidan, Şam yönetiminden PKK/YPG’den kurtulmalarına yardımcı olmalarını beklediğini ifade etti. PKK/YPG’nin Suriye ve bölge için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Fidan, Türkiye, Irak ve İran’dan gelen uluslararası terörist savaşçıların şu anda Suriye’nin kuzeyinde toplandıklarını ve IŞİD’e karşı savaş bahanesiyle kendilerini gizlediklerini belirtti. Gerçek anlamda bir IŞİD mücadelesinin olmadığını, bu durumun sadece hapishane hizmeti sunduğunu dile getiren Fidan, “IŞİD mahkumlarına hapishane sunacak başka bir yerimiz var. Burası ise hapishane olarak seçilmiştir,” dedi. Fidan ayrıca, bu insanların Suriye’nin üçte birini işgal etmesine, petrol ve doğal gaz sahalarının üzerinde oturmasına ve ülkeyi soymasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu durumun sadece Türkiye için değil, bölge için de büyük bir sorun oluşturduğuna işaret etti.
Fidan, ABD eski Başkanı Donald Trump yönetimiyle ilgili görüşmelere de değinerek, önceki yönetimle de görüşmelere başlandığın söyledi. “Ancak şu anda Trump yönetimi yeni yeni oturuyor,” diyen Fidan, bu kapsamda ilk önemli görüşmesini geçtiğimiz günlerde Bakan Rubio ile yaptığını dile getirdi.
“İş birliği, saygı ve dayanışma kültürünü yerleştirmeliyiz.”
Konağın Suriye muhalefetini desteklediklerini ancak bunun onların egemenliği üzerinde söz sahibi olma anlamına gelmediğini ifade eden Fidan, bu tür tahakküm kültüründen kaçınmak gerektiğini belirtti. Fidan, “Bölgemizde uzun zamandır hakimiyet mücadelesi var. Türkler mi, İranlılar mı, yoksa Araplar mı ön plana çıkacak?” sorusunun gündemde olduğunu ve bu düşünceden kurtulmak gerektiğini ifade