Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patriği Maşalyan’a bir mesaj göndererek, Ermeni toplumunun değerli mensuplarını en samimi duygularıyla selamladı. Mesajında, Birinci Dünya Savaşı’nın zorlu koşullarında hayatlarını kaybeden Osmanlı Ermenilerini anarak, onların torunlarına tekrar başsağlığı dileklerini iletti. Erdoğan, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde savaş yıllarında yaşanan isyanlar, artan çete hareketleri, silahlı grupların gerçekleştirdiği bozgunculuk eylemleri ve salgın hastalıklar sonucunda kaybedilen canların acılarının hâlâ yüreklerinde hissedildiğini dile getirdi. Ancak, geçmişin üzücü anıların bugünü ve geleceği etkilemesine izin verilmediğine ve 86 milyon insan olarak geleceği birlikte inşa etme gerekliliğine de vurgu yaptı.
Erdoğan, tarihten husumet çıkararak mevcut güçlü bağları zayıflatmaya çalışanların bugüne kadar başarısız olduğunu ifade ederek, Türkiye topraklarında asırlardır bir arada yaşayan insanların geçmişte ve günümüzde sevinçlerini ve hüzünlerini paylaşmaya devam ettiklerini belirtti. Ayrımcılığa, dışlanmaya ve ötekileştirilmeye asla izin vermeyeceklerini vurguladı ve Ermeni vatandaşların ülkenin kültür, sanat, siyaset, ekonomi, eğitim ve sosyal hayatına sağladıkları kıymetli katkıları hatırlatarak, onların huzuru ve güvenliğinin tüm vatandaşlarıyla eşit derecede önemli olduğunu ifade etti.
Erdoğan ayrıca, “Türkiye’yi bugünlere nasıl birlikte getirdiysek, Türkiye Yüzyılı’nı da yine birlikte inşa edeceğiz. Ay yıldızlı al bayrağın huzur ve güven veren gölgesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu vatandaşları olarak her zaman özgürce yaşayacağız” düşüncelerini paylaştı. Mesajında geçmişte Ermeni toplumunun yaşadığı acılara samimi bir anlayış içerisinde yaklaşmanın öneminden bahsederken, hayatlarını kaybeden tüm Osmanlı vatandaşlarını bir kez daha saygıyla andığını belirtti.
Bu mesaj, Türkiye’nin Ermeni toplumu ile olan ilişkilerinin önemini yineleyen ve geçmişin acı anılarını hatırlama gerekliliğinin yanı sıra, geleceğe ortak umutlar ve hedeflerle bakmanın önemini vurgulayan bir bildiri olarak öne çıkıyor. Erdoğan’ın bu yaklaşımı, barış ve hoşgörünün yanı sıra geçmişte yaşananların doğru bir şekilde anımsanması gerekliliğini de gözler önüne seriyor. Türkiye’deki farklı etnik grupların bir arada, kardeşçe yaşama iradesinin altı çizilmiş, bu toplumların birbirine olan ihtiyaçları ve katkıları vurgulanmıştır.
Mesajın sonucunda dile getirilen düşünceler, Türkiye’nin çeşitli etnik gruplarını bir arada tutan toplumsal dinamiklerin güçlendirilmesinin yanı sıra, geçmişten gelen tartışmaların bugünün olumlu gelişmelerine engel olmaması gerektiğini hatırlatmaktadır. Özellikle Erdoğan’ın “geçmişin müessif hatırlarının bugünü ve geleceği esir almaması gerektiği” ifadesi, toplumda birlik ve beraberliği güçlendirecek bir anlayış geliştirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Barış ortamının sağlanması için geçmişin acılarının birer ders olarak alınması ve geleceğe yönelik ortak hedeflerin belirlenmesi önem taşımaktadır.
Bu tür mesajlar, sadece Ermeni toplumuna değil, tüm Türkiye halkına hitap ederken, ülkenin farklı kültürel ve etnik yapılarına olan saygının ve uzlaşmanın altını çizmektedir. Tarihin yüklerini taşımakla birlikte, onu geleceğe dönük yapıcı bir perspektifle ele almanın önemine vurgu yapılmaktadır. Özellikle Türkiye Yüzyılı adı altında belirlenen yeni vizyonla birlikte tüm vatandaşların barış içinde yaşayabilmeleri için gereken temel yapı taşları oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Sonuç olarak, Erdoğan’ın bu mesajı, Türkiye’nin Ermeni toplumu ile olan ilişkisini pekiştirirken, geçmişten gelen acıları anmanın yanında, gelecekte oluşturulacak barışçıl bir toplum için iş birliği yapılması gerektiği fikrini de ön plana çıkarıyor. Ülkede dayanışma ve birlikte yaşama iradesinin güçlend
