Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan ayı dolayısıyla düzenlenen “Filistinlilerle Kardeşlik İftarı” programında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Suriye ile ilgili yapılan mutabakatı destekleyici ifadeler kullanarak, “Dün varılan mutabakatın eksiksiz uygulanması Suriye’nin güvenliğine hizmet edecektir. Kazanan Suriye olacaktır” dedi.
Erdoğan, konuşmasında ilk olarak milletin ve Filistin halkının Ramazan-ı Şerif’ini tebrik etti. “Gazze, Kudüs ve Batı Şeria’daki kardeşlerimizin başta olmak üzere izzetiyle hayata tutunan Filistin’in yiğit evlatlarını selamlıyorum” diyerek, buradaki insanlara olan desteğini ifade etti. Aynı zamanda, Filistin’in bağımsızlığı ve özgürlüğü konularında vurgular yaptı.
Erdoğan, şehitleri anmayı da ihmal etmedi ve “Tüm şehitlerimizi Filistin’in yürekli evlatlarını bugün bir kere daha şükranla yad ediyorum. Rabbim mekanlarını cennet eylesin” dedi. Bu sözleriyle Filistin halkına yönelik dayanışma ve kardeşlik duygularını dile getirdi. Kendi görüşlerine göre oruç tutmanın manevi yönünü anlatan Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in sözlerine atıfta bulunarak, “Orucu maddi ve manevi sayısız nimetin kaynağı” olduğunu söyledi.
Erdoğan çeşitli trajedileri de dile getirdi ve “Büyük bir trajedinin mağdurlarını misafir ediyoruz” diyerek Gazze’deki durumu gözler önüne serdi. 471 gün boyunca İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı saldırıları sonucunda 61 binin üzerinde Filistinlinin şehit olduğunu, 200’den fazla basın mensubunun ve 330 sağlık görevlisinin öldürüldüğünü ifade etti. Bu acıların yanında, yaşları küçük olan çocukların bile hedef alındığını ve bu durumun insanlık için bir utanç kaynağı olduğunu belirtti.
Özellikle genç yaşta hayata gözlerini yuman çocukları anarken, “Alkanlarıyla toprağı sulayan şehitlerinden bir tanesi henüz 3 yaşındaki Rim isimli evladımızdı” diyerek izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Bunun yanında, bir dedenin torunu Rim’i toprağa verirken söylediği sözleri aktararak, “Sen ruhumun ruhusun” diyerek halkın nasıl bir acı içinde olduğunu aktararak Post-Sovyet coğrafyası üzerindeki haklarından biri olan Filistin meselesini bir kez daha gündeme taşımış oldu.
Erdoğan’ın Filistin konusundaki duruşunu bir çerçeveye oturtarak, “Filistinli kardeşlerimizi canımızın canı olarak bildik” ifadesiyle başlattığı özgürlük mücadelesinin serüveninden bahsetti. 4 asır boyunca aynı çatıda kader birliği yaptıklarını dile getirerek, “Bunlardan biri de 8. bölükte Iğdırlı Hasan Onbaşıdır” dedi ve Hasan Onbaşı’nın tarih sahnesindeki önemine vurgu yaptı. “Hasan onbaşı Mescid-i Aksa nöbetinin yarım asrı boyunca terk etmemiştir” diyerek Türk milletinin Filistin ile olan güçlü bağını ve bu bağı sürdürme kararlılığını dile getirdi.
Bu tarihi geçmiş üzerinden, milletin Kudüs ve Filistin için olan sorumluluk ve bağlılığını yineledi. “Türk milleti olarak Kudüs ve Filistin nöbetimiz hala devam ediyor” diyerek, bugüne kadar Gazzeli insanlara verdikleri destekten bahsetti. “Tüm imkanlarımızı seferber ettik. Tüm uluslararası platformlarda Filistinli mazlumların sesi olduk,” diyerek Filistin halkı ile dayanışmalarını daha geniş bir perspektife taşıdı.
Ayrıca, Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası alanda sağladığı desteklerden de bahsetti. “9 ülkenin daha Filistin’i tanımasına katkı sunduk” diyerek
