Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayı tüketici enflasyonu verilerini açıkladı. Mart ayında enflasyon aylık bazda yüzde 3,16 artarak yıllık bazda yüzde 68,50’ye yükseldi. Bu dönemde gıda enflasyonu ise yüzde 70,41 olarak gerçekleşti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) ise bu rakamların halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan uzak olduğunu belirtti. En yoksul yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 110,6 olarak kaydedildi.
DİSK-AR’ın araştırmasına göre, gıda enflasyonu ortalama yüzde 70,4 olurken, emeklilerde bu oran yüzde 86,5’e ulaştı. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunda gıda enflasyonu yüzde 80,3 iken, ikinci yüzde 20’lik grubun en yoksul kesimi yüzde 110,6’lık bir gıda enflasyonu yaşadı. Araştırma raporu, yüksek gelir gruplarının daha düşük enflasyon hissettiğini de gösterdi. En yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51,3 iken, en yoksul gelir grubunun enflasyonu yüzde 111 olarak kaydedildi.
2005 ve 2024 verilerinin karşılaştırıldığı açıklamada, son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki farkın açılmaya başladığı vurgulandı. TÜFE ve gıda fiyatları endekslerindeki artışlar dikkate alındığında, TÜFE’nin 2005’ten bu yana 18,6 kat arttığı, gıda fiyatlarının ise aynı dönemde 27,9 kat yükseldiği görüldü. Yıllık enflasyon oranlarına bakıldığında, 2005’te yüzde 7,9 olan genel enflasyonun 2024’te yüzde 68,5’e, gıda enflasyonunun ise yüzde 4,83’ten yüzde 70,41’e yükseldiği belirlendi. Bu süreçte gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark da Mart 2005’e göre açılmaya başladı, gıda fiyatları endeksi TÜFE’nin 1.011 puan üzerine çıktı.
Sonuç olarak, Türkiye’de enflasyon verileri açıklandı ve gıda enflasyonunun özellikle en yoksul kesimlerdeki vatandaşlar için önemli bir sorun olduğu ortaya çıktı. Gelir grupları arasındaki farklar ve genel enflasyon ile gıda enflasyonu arasındaki ayrışma dikkat çekerken, hükümetin bu konuda aldığı önlemler ve politikalar önem kazanmaktadır.