Diyanet İşleri Başkanlığı, son zamanlarda alkollü içecek üreten, taşıyan, sunan ve servis eden kişilere ilişkin çarpıcı bir açıklamada bulundu. İdris Bozkurt isimli Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi, alkollü içecek sektöründe çalışanların aldıkları ücretin helal olabileceğini belirtirken, yapılacak işin vebalini de hatırlattı. Bozkurt, bu kişilere alternatif işler aramaları yönünde tavsiyelerde bulunarak, “Helal kazancına vebal gelmesin” dedi.
Diyanet’in bu açıklaması, Diyanet TV’de yayımlanan “Diyanet’e Soralım” programında gündeme geldi. Programda, alkollü mekanlarda çalışan kişilerin aldıkları maaşta bir sakınca olup olmadığı soruldu. Bozkurt, sadece içen kişilerin değil, üreten, taşıyan, sunan, servis eden ve bundan gelir elde eden herkesin lanetlendiğini ifade ederek, bu kişilerin peygamber tarafından kınandığını belirtti.
Bozkurt’un verdiği örnekler ve açıklamalar doğrultusunda, alkollü mekanlarda çalışanların bu durumdan dolaylı yoldan da olsa etkilendikleri vurgulandı. Kişilerin bu tür işlerde çalışmaya devam etmelerinin geçim kaynakları açısından sakıncalı olmadığı ancak işin vebalini taşıdıkları belirtildi. Bozkurt, “Helal kazancına vebal gelmesin istiyorsanız alternatif işlere yönlenin” şeklinde bir öneri de bulundu.
Aynı zamanda Bozkurt, alkollü işletmelerde çalışanlara emeklerinin karşılığında aldıkları ücretin helal olduğunu vurgularken, işin doğasının gereği olarak vebalin de bulunduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu tür konularda yapmış olduğu açıklamalar, toplumda farkındalık yaratmayı amaçlarken, bireylerin vicdanlarını sorgulamalarına vesile olabileceği düşünüldü.
Sonuç olarak, Diyanet’in alkollü içecek sektöründe çalışanlara yönelik yaptığı açıklamalarda vurgulanan temel nokta, helal olan kazancın vebal taşıyabileceği gerçeğiydi. Bozkurt’un ifade ettiği gibi, bu tür işlerde çalışanların alternatif işlere yönelmeleri ve helal kazanç elde etmeleri konusunda bilinçli davranmaları gerektiği vurgulandı. Diyanet’in bu tür konularda toplumu bilinçlendirmeye devam etmesi beklenirken, bireylerin de vicdanlarını dinleyerek doğru kararlar vermeleri önem taşımaktaydı.
