Danıştay, birinci derece sit alanı olarak belirlenen Atatürk Orman Çiftliği arazisine inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı hakkında “kaçak yapı” hükmüne varmıştı. Bu sarayın inşaat süreci 2012 yılında başlamış ve 2014 yılında faaliyete geçmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, saray için “zorunlu altyapı uygulamaları ve bu uygulamalar dahilinde gerçekleştirilecek resmi kurum yapıları” şeklinde bir “ilke kararı” alarak yapı için izin vermişti.
TEMYİZ SÜRECİ
Eski TBMM Başkanvekili ve CHP Ankara eski milletvekili Levent Gök, bu kurul kararını Danıştay’a taşımıştı. Danıştay’ın 4. Daire’si, kurulun kararını onaylayarak geçerli bulmuştu. Ancak Gök, karara itiraz ederek durumu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıdı. 13 kişilik kurul, yapılan oylamada 9’a 4 oranıyla kararı iptal etti. Alınan bu karar kesinlik göstermektedir.
KELİME OYUNLARI ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRME
SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada CHP’li Levent Gök, “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, ‘kamu kurumu’ ifadesini ‘resmi kurum’ olarak değiştirmiştir. Yine, ilke kararı metninde bulunan ‘zorunlu altyapı uygulamaları ve bu uygulamalar çerçevesinde yapılacak resmi kurum yapıları’ tanımına olanak sağlayacak bir düzenleme yapılmıştı. Ancak ‘zorunlu altyapının’ elektrik, su, doğalgaz gibi unsurları kapsadığı belirtilmektedir. ‘Resmi kurum’ kavramına girmediğinden tekrar Danıştay’da dava açtık ve Danıştay, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kaçak olduğunu tescil etmiştir” şeklinde konuştu.
Ata’nın mirasına yapılanların hesabı bir gün mutlaka sorulacaktır
Gök, Danıştay’ın en yüksek organının verdiği kararın anlamını şu şekilde özetledi: “Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde inşa edilen saray, mevcut hiçbir yasal dayanağa sahip olmadan yapılmış bir yapı özelliği taşımaktadır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yapılan yapının kaçak olduğunu kesin olarak belirlemiştir. Danıştay, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kaçak olduğunu tescil etmiştir. Alınan bu karar da son derece nettir. Atatürk’ün mirası olan AOÇ arazisine inşa edilen kaçak sarayın hesabı mutlaka sorulacaktır.”