“`html
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi (AKM) düzenlenen cenaze töreninin ardından, bir kişi tarafından yumruklu saldırıya uğradı. Bu olay, toplumda geniş yankı buldu ve siyasi arenada tepkilere neden oldu.
KIZINI ADRESİNİ PAYLAŞIP TEHDİT ETTİLER
Özgür Özel’e saldıran kişinin 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu olduğu öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili olarak bir soruşturma başlattığını ve saldırganın gözaltına alındığını açıkladı. Bu durum, olayın ciddiyetini ortaya koydu ve kamuoyunda adaletin yerini bulması için dilekler iletti.
Saldırı sonrası, sosyal medya platformları üzerinden tepkiler çığ gibi büyüdü. Bu kez de Özgür Özel’in kızı üzerinden tehditler gündeme geldi. Sosyal medyada açılan bir Instagram hesabından, Özgür Özel’in kızı İpek Özel’in ev adresinin paylaşıldığı ve tehditlerde bulunulduğu bildirildi. Bu durum, ailenin güvenliğini sona erdirecek bir tehlike olarak değerlendirildi.
Instagram’da “selcuktengioglu_” kullanıcı adlı hesap üzerinden yapılan paylaşımda, “Kızım İpek… üzülerek söylemekteyim ki, Özgür Özel kızın İpek özelim de yani her şeyiniz bende var… özel bakalım çocukların da senin kadar şanslı mı bakalım… bu gece hazır ol” şeklinde tehditkar sözler yazıldı. Buradan anlaşılan, tehditle birlikte aile içindeki güvenliğin de hedef alındığıdır.
Tehditler bununla da sınırlı kalmadı. Aynı mesajda, Özgür Özel’in kızı İpek Özel’in açık adresi verildi ve “Bu filmin sonu sizin sonunuz mezarlıkta olur” ifadesiyle durumunun ciddiyeti daha da derinleştirildi. Bu tür paylaşımlar, sosyal medyada infiale neden oldu ve birçok kullanıcı bu durumu kınadı.
“BİR DAHAKİNE SEN DEĞİL AİLEN…”
Bir diğer paylaşımda ise, kendisini ‘Selçuk Tengioğlu’ olarak tanıtan bir kişi, “kardeşimin ellerine sağlık”, “bu sefer kurtulamazlar”, “karısı da kendisi de yok olur” gibi ifadelerle yeni bir ölüm tehdidi savurdu. “Ayağını denk alacaksın @eczozgurozel bir dahakine sen değil ailen” sözleriyle de Özgür Özel’in eşi ve çocuğu da hedef alındı.
Bu tehditlerin ardından, hem kamuoyunda hem de politik çevrelerde hala devam eden bir korku ve kaygı ortamı oluştu. Olaya dair yapılan açıklamalar ve gelen tepkiler, güçlü bir şekilde durumu kınamakta ve öncelikle aile güvenliğinin sağlanması gerektiği dile getirilmektedir. Bu durum, Türkiye’deki politik gerginliklerin ne denli boyut kazandığını ve kişisel yaşamlar üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor.
Özgür Özel ve ailesinin yaşadığı bu olay, toplumda güvenlik ve özgürlük kavramlarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. Herkesin yaşam hakkının son derece kutsal olduğu, tehdit ve şiddetin hiçbir ideoloji veya görüşle haklı gösterilemeyeceği; burada önemli olanın, sağduyunun ve toplumun barış içinde bir arada yaşayabilme becerisinin olduğu vurgulanmaktadır. Bunun yanı sıra, yetkililerin bu tür olaylar karşısında alacakları önlemlerin aciliyeti de bir kez daha hatırlatıldı.
Son olarak, toplum iç
