Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanmasını protesto etmek amacıyla her hafta sonu bir ilde ve hafta içi çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde düzenlediği miting programına 30 Nisan 2023 tarihinde Başakşehir’de devam etmeyi planlıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP, “Millet iradesine sahip çıkıyor” sloganıyla mitingler düzenlemeye başladı. Bu protesto eylemlerinin İstanbul’daki ilk adresi Şişli, ikinci adresi ise Beylikdüzü oldu. Önümüzdeki çarşamba günü yapılacak olan miting ise Başakşehir’de yer alacak. Miting, 30 Nisan 2023 tarihinde saat 20.30’da gerçekleştirilecek.
Miting yeri olarak belirlenen alan, Kanal İstanbul tartışmalarının da yaşandığı Bahçeşehir İkinci Kısım Mahallesi’nde, İETT İşletmeleri Müdürlüğü Boğazköy Peron Amirliği’nin bulunduğu yer olarak seçilmiştir. Bu miting, hem protesto eylemi olarak hem de bölgede var olan tartışmalara dikkat çekmek amacıyla önemi taşımaktadır.
Ne oldu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’e yönelik yürütülen ‘terör’ ve ‘yolsuzluk’ soruşturması, 19 Mart 2023 tarihinde Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı olan Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başladı. Ekrem İmamoğlu, 23 Mart 2023 tarihinde bir mahkeme kararıyla tutuklandı. İmamoğlu, hakkında yürütülen soruşturmanın, “yolsuzluk” suçlamalarıyla ilgili olduğunu belirtmekteydi. Araştırma kapsamında kendisine yöneltilen suçlamalar arasında “ihaleye fesat, kişisel verileri kaydetme, rüşvet ve örgüt kurma” gibi ağır iddialar yer almaktadır. Tutuklandıktan sonra, İçişleri Bakanlığı kararıyla İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldı ve Silivri Cezaevi’ne gönderildi.
CHP’nin bu sürece karşı tepkisi oldukça sert oldu. İmamoğlu’nun tutukluluğu, partinin ve halkın gözünde önemli bir siyasi mücadele haline geldi. CHP’nin önde gelen isimleri, İmamoğlu’nun tutuklanmasını “siyasi bir operasyondan” ibaret olarak nitelendirirken, partinin mitinglerinde bu düşünceler öne çıkarılmaya başlandı.
Bu süreçte, İmamoğlu’nun ifadeleri de kamuoyu tarafından dikkatle takip edilmektedir. İmamoğlu, yaptığı açıklamalarda, “Benim mal varlığım bir yüzükle yola çıkılan uydurma siyasi yaşam hikâyelerine benzemez!” diyerek, kendisine yöneltilen suçlamalara karşılık vermiştir. Bu tür ifadeler, hem destekçileri hem de muhalifleri arasında büyük yankı uyandırdığı gibi, siyasi atmosferi de etkilemektedir.
Bununla birlikte, İstanbul’daki soruşturma kapsamında, toplamda 48 kişinin tutuklu olduğu bildirilmiştir. Bu durum, kamuoyunda ciddi endişelere yol açmakta ve CHP’nin bu operasyonlara karşı duruşunu güçlendirmektedir.
CHP’in düzenlemiş olduğu bu mitingler, sadece İmamoğlu’nun tutuklanmasına bir tepki olarak algılanmamakta, aynı zamanda Türkiye’deki siyasi iklimin yansımalarını da ortaya koymaktadır. Özellikle yerel yönetimlerin nasıl yönetildiği, hukukun üstünlüğü ve halk iradesinin önemi gibi konular yeniden gündeme gelmektedir.
İstanbul halkı açısından ise durum oldukça kritik. İmamoğlu’nun yönetiminden memnun olan birçok insan, onun serbest bırakılması için mücadele vermekte ve protesto eylemlerine katılmaktadır. Bu mitingler, yalnızca siyasi bir atmosfer yaratmanın ötesinde, sosyal