Beylikdüzü, İstanbul’un batısında, atık suların Kavaklı Dere’ye karışmasıyla ciddi bir çevre sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Dereağzı ve Sahil Mahallesi’nin birleşim alanında, atık suların dereye ulaşması sonucunda dayanılmaz bir koku oluşmuş ve çevrede yaşayan vatandaşlar, evlerinden çıkamayacak duruma geldiklerini ifade etmiştir. Bu durum, bölgedeki yaşam kalitesini büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir.
Atık suların, yaklaşık 200 metre ileride denizle buluşması bu durumu daha da kötüleştirmekte; deniz suyunun da kirlenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, bölge sakinleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İSKİ’den (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü) acil önlemler almasını, atık suların derelere ve denize akıtılmamasını talep etmektedir. Vatandaşlar, bu sorunun bir an önce çözülmesini istemekte ve yetkililere baskı yapmaktadır.
Beylikdüzü Dereağzı Mahallesi ile çevresindeki toplamda yedi mahallenin atıkları, burada toplanarak denize karışmaktadır. Çevre kirliliğinin yaklaşık sekiz aydır devam ettiği bilgisi, durumun ne denli ciddiyet arz ettiğini göstermektedir. Şikayetlerin dikkate alınmadığını belirten vatandaşlar, bölgedeki atık suların filtresiz bir şekilde denize dökülmesinin, Marmara Denizi’nin canlıları için büyük bir tehlike oluşturduğunu vurgulamaktadır. Kirlilik nedeniyle, çevrede dayanılmaz kötü kokuların yayılması ise hayatı daha zor hale getirmektedir.
Vatandaşlar, yaşanan bu duruma yönelik sosyal medya platformları üzerinden tepkilerini paylaşmaya çalışmakta ve yetkililerin harekete geçmesi için seslerini duyurmaya çalışmaktadır. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, sorunun çözümü için bir kamuoyu oluşturma çabasını da temsil etmektedir. Fakat, tüm çabalara rağmen yetkililerin harekete geçmemesi, vatandaşların tepkisini artırmaktadır.
Tepkilerin artması üzerine, İSKİ’den bir açıklama yapılmıştır. İSKİ, sosyal medya üzerinden gelen şikayetlerin dikkate alındığını belirtmiş ve “İdaremiz sorumluluk alanlarında, özellikle Kavaklı-Ambarlı İBAAT tünel hattında temizlik çalışmaları devam etmektedir” ifadesini kullanmıştır. Bu açıklamanın ardından, şikayet konusu alanda mevcut durumda denize atık su deşarjının bulunmadığı, şikayet videosunda görünen yerin sahil akıntısından dolayı kum birikintileriyle kaplanmış bir bölge olduğu ve burada temizlik çalışmalarına başlanacağı belirtilmiştir.
Böylece, İstanbul Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ile iletişim içinde olacaklarını ifade eden İSKİ, konuyla ilgili atılan adımların takipçisi olacağını da vurgulamıştır. Ancak, İSKİ’nin açıklamaları, sorun yaşayan vatandaşlar için yeterli bir güvence sunmamaktadır. Zira kirlilik durumu, yerel yönetimlerin sorumluluğundaki büyük bir mesele olarak kalmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Beylikdüzü’ndeki atık su sorunu, hem çevre kirliliğine hem de yerel halkın yaşam kalitesine olumsuz etki eden bir durumdur. Vatandaşların yetkililerden çözüm beklemesi ve kendi seslerini sosyal medyada duyurma çabaları, bu sorunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Geçmişte yaşanan benzer sorunlar ve yetkililerin müdahale etmemesi, bölge halkının geleceğe yönelik endişelerini artırırken, tüm bu gelişmeler, İstanbul’un su ve atık yönetimi konusundaki eksikliklerini de gündeme getirmektedir.
İskidamlar, çevre kirliliği, yerel yönetimlerin sorumlulukları, vatandaşların hakları ve talepleri üzerine kurulu olan bu bahis, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Eğer bu tür sorunlar çözüme kavuşmazsa, sadece Beylikdüz
