ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Trump döneminde Washington’ın Suriye politikalarının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. A Haber’e verdiği özel röportajda, Suriye’deki mevcut durumu ve ABD’nin stratejisini detaylı bir şekilde ele aldı.
“SURİYE’DEN TAM BİR ÇEKİLME SÖZ KONUSU DEĞİL”
Jeffrey, Suriye’deki ABD politikalarının, özellikle Şam’daki yeni hükümete yönelik netlik kazanmadığını belirtti. ABD’nin bölgeden kısmi şekilde çekildiğini, ancak bu durumun, ülkenin kuzeydoğusundaki askeri varlığa ve güneydoğudaki El-Tanf bölgesine herhangi bir etkisinin olmayacağını ifade etti. Jeffrey, “Peki ABD için önemli olan DEAŞ’a karşı mücadelemiz üzerinde bir etkisi olacak mı?” sorusuna “Bu şu anda tam bir çekilme değil” yanıtını verdi. ABD’nin Suriye’de hala askeri birlikleri bulunmakta ve tam bir çekilmenin söz konusu olmadığını vurguladı.
ABD’nin çıkarları doğrultusunda, DEAŞ, İran, PKK gibi tehditler ve bu durumun bölgesel istikrar üzerindeki etkileri hakkında da yorumda bulunan Jeffrey, Washington’un Suriye’deki askeri varlığını sürdürmesinin gerekliliğine dikkat çekti. “ABD, Ortadoğu’daki güvenliğin ve Suriye’yi de kapsayan bu tehditlerin hala önemli bir bölgesel istikrar sorunu olduğunun farkında” şeklinde konuştu.
“TRUMP ASKER BULUNDURMAYA KARAR VERDİ”
Jeffrey, Başkan Trump’ın 2018’de Suriye’de asker bulundurma kararını aldığını hatırlattı. Özellikle 2019 yılının Şubat ve Ekim aylarında, Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’deki Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra bu kararın alındığını belirtti. Kararının bir kısmının DEAŞ’ı yenilgiye uğratarak, örgütün kalıcı bir şekilde etkisiz hale getirilmesi yönünde olduğunu dile getiren Jeffrey, “Türkiye’nin operasyonları ve Esad, Rusya, İran gibi daha büyük tehditler karşısında askeri varlık gereklidir” dedi. Jeffrey, Esad rejiminin ve İran’ın bölgede etkisinin artmasıyla bu durumun değiştiğini ancak ABD’nin ani adımlar atmaktan kaçındığını ifade etti.
Jeffrey, “Bu nedenle, şu an için bunun tamamen bir geri çekilme olduğunu düşünmüyorum” diyerek, ABD’nin durumu değerlendirme ve stratejilerini elden geçirme aşamasında olduğunu belirtti.
“TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ POZİTİF BİR DÖNEMDE”
A Haber röportajında Türk-Amerikan ilişkilerine de değinen Jeffrey, ilişkilerin iyi seviyede olduğunu belirtti. Jeffrey, “İki başkan birbirini anlıyor” ifadesiyle, ABD ve Türkiye’nin ortak çıkarlar doğrultusunda işbirliğine devam ettiğini söyledi. İki ülkenin de istikrarlı bir Orta Doğu, Kafkasya ve Karadeniz bölgesine duyduğu ihtiyacın yanı sıra, Ukrayna’nın egemenliği ve bağımsızlığını korumaların ortak meseleler olduğunu dile getirdi.
Ayrıca, Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerindeki tek gerginliğin, Hamas’ın siyasi kanadına sağladığı destek olduğunu ifade etti. Ancak bunun önemli bir mesele olmadığını düşündüğünü belirtti.
“SAVUNMA İŞBİRLİĞİNDE ÇÖZÜLMESİ GEREKEN KONULAR VAR”
Savunma işbirliği konusuna da değinen Jeffrey, Türkiye’nin F-35 programına katılımı ile ilgili meselelerin çözülmesi gerektiğini vurguladı. İki ülke arasındaki diplomatik gelişmelerin normal seyrinde ilerlemesine inandığını belirtti. Özellikle Trump döneminde, Türkiye’nin Suriye’deki gelişmelerde önemli bir rol oynaması beklenirken, bu süreçte işbirliğinin devam etmesine vurgu yaptı.
Sonuç olarak, James Jeffrey’nin açıklamaları, ABD’nin Suriye’deki stratejisinde
