Türk ekonomisi üzerinde derin etkiler bırakan 2001 krizi, Cumhuriyet tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı. Krizin liderlerinden biri olan Yenal Ansen, o dönem Halkbank Genel Müdürü olarak görev yapmaktaydı. Ansen, SÖZCÜ gazetesine verdiği mülakatta, krizin tetiklediği ekonomik ve siyasi olayların derinlemesine etkilerini anlattı. Kriz sırasında hükümetin ne denli etkisiz kaldığını ve yabancı yatırımcıların kayıplarını örtbas etmek için dövizlerini çekip gittiğini belirtti. Yapılan açıklamalara göre Türkiye halkı, 2001 krizine nazaran bugün daha zor bir durumla karşı karşıya. Ansen’in aktardığı bilgilere göre, 2001 krizinin beş günü içinde şöyle önemli gelişmeler yaşandı:
19 Şubat 2001: Fırtına Öncesi Sessizlik
2001 yılına ait olan bu tarih, piyasalarda fırtınanın ilk sinyallerinin verilmesiyle doluydu. Merkez Bankası, özel bankalara 7.6 milyar dolara kadar satış gerçekleştirdi. Tüm bu sırada, borsa düşüşe geçti ve geceleme faiz oranı tarihin en yüksek seviyelerine yükseldi; yüzde 45’e kadar çıktı. Repo faizleri ise 500 ile 750 arasında dalgalandı. Öte yandan, kamu ve fon bankalarına kaynak aktarımının olmaması piyasalarda ciddi bir güvensizlik yarattı.
20 Şubat 2001: Tüm Alarm Zilleri Çalıyor
İkinci gün, çöküşün belirtileri daha da belirgin hale geldi. Geceleme faizi yüzde 500’e, repo faizi ise yüzde 3.000’e kadar yükseldi. Özel bankalar döviz almak için büyük bir acele içinde, kamu bankalarındaki fonlarının da peşinde koşuyordu. Hazine’nin IMF baskısı altında olduğu ve yabancı fonların zarar görmemesi adına döviz kurunda yükselme yapmadığı kaydedildi.
21 Şubat 2001: Krizin Derinleşmesi
Söz konusu tarihte, Merkez Bankası piyasaya yapmadığı para desteği ile finansal istikrarsızlık derinleşti. Geceleme faizi bir anda yüzde 7.500’e yükseldi. Bu süreçte, özel bankalar toplamda 3 milyar dolar döviz topladı. 670 bin lira olan dolar, 1 milyonun üzerine çıkmıştı. Ansen’in belirttiğine göre, kamu bankalarının desteklenmesi amacıyla Hazine ve Merkez Bankası’yla bağlantı kurmaya çalıştıklarında, telefonlar kapalıydı. Bu durum, kriz sırasında yaşanan iletişim problemlerini de ortaya koydu.
22 Şubat 2001: Sabit Kur Politiğindeki Çöküş
Krizin dördüncü günü, Hazine’de vade günü geldi ve uluslararası yatırımcılar TL’lerini döviz yaparak Türkiye’yi terk etmeye başladılar. Sabit döviz kuru uygulaması sona erdi ve dalgalı kura geçildi. Bunun sonucunda, Moody’s kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin notunu düşürdü. Bu adımlar, ekonomik istikrarsızlığın daha da derinleşmesine neden oldu.
23 Şubat 2001: Kamu Bankalarına Swap Yasağının Kaldırılması
Krizin son günü, kamu bankalarına swap yasağının kaldırılmasıyla yeni bir döneme girdi. Ancak süreç içinde gecelik faizler yüzde 400-800 aralığına düşerken, repo faizi 1.325 oldu. Resmi döviz kuru, 1.072 TL olurken, serbest piyasada doların değeri 850-900 TL arasında dalgalandı. Bu tarihte, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ve Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp görevlerinden istifa etti.
Firmalar Canlı Canlı Gömülüyor
Yenal Ansen, krizin sadece sayılardan ibaret olmadığını, aynı zamanda birçok firmanın da batma