1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen kişiler, Saraçhane, Beşiktaş, Beyoğlu bölgelerinde polisle karşı karşıya gelmiş ve bu operasyonlarda tutuklanan 77 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Tutuklanan 77 kişiden 34’ü hakkında düzenlenen iddianamede çeşitli suçlamalar yer alıyordu. İddianamede, suçlamalar arasında ‘görevi yaptırmamak için direnme’, ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılma’, ‘kasten yaralama’ ve ‘kamu malına zarar verme’ gibi suçlar yer almaktaydı.
İddianamede adı geçen şüpheliler arasında Hüdanur Keser, Cemalettin Apa, Ömer Faruk Taştan ve Umit Deniz’in 6 yıl 3 aydan 21 yıla kadar hapis cezası talep edilirken, diğer kişiler için de benzer cezalar isteniyordu. Tutuklu sanıkların duruşması 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Mahkemede sanıkların avukatları da hazır bulunarak müvekkillerini savundular.
Sanıklardan Hakan Akay, Taksim Meydanı’nın emekçilerin meydanı olduğunu belirterek suçlamaları reddetti ve adli kontrollerin kaldırılmasını talep etti. Diğer bir sanık Rıdvan Uzun ise suçlamaları kabul etmedi ve kolluk kuvvetlerinin orantısız güç kullandığını iddia etti. Selma Karpuz ise 1 Mayıs’ta polis müdahalesine maruz kaldıklarını ve suçsuz olduklarını vurguladı. Anıl Alkan ise Taksim Meydanı’nın işçilere ve devrimcilere ait olduğunu söyleyerek Anayasa Mahkemesi kararını referans gösterdi.
Mahkeme, tutuklu sanıkların adli kontrolle tahliyesine karar verdi ve duruşmayı 4 Aralık 2024 tarihine erteledi. Duruşma sonrasında sanık avukatlarından Ezgi Önalan, adliye önünde bir açıklama yaparak Taksim Meydanı’nı alana kadar mücadelelerinin süreceğini belirtti. Önalan, hukuksuzluklara şahit olduklarını ve hukuk önünde herkesin hesap vereceğini vurguladı. Sanıkların özgürlüğüne kavuşmasından memnuniyet duyduklarını ancak mücadelenin Taksim Meydanı’nı alana kadar süreceğini ifade etti. Mücadelelerinin sürdüreceği ve herkesin hukuk önünde hesap vereceği dile getirildi.
